Dün SOMA’daydım!
Soma Merkezden Eynez ocağın içine kadar adım adım dolaştım. Birçok maden işçisi ve yakınlarıyla konuştum, dinledim, ağladım, not aldım. Hiçbir katkı yapmadan duyduklarımın özetini paylaşıyorum:
SOMA MADEN İŞÇİSİNDEN MEKTUP!
“Konuşmalar boş! Yazar çizer takımı kendileri için konuşuyor.. Atıp tutuyor. Destekledikleri partilere göre bağırıp çığırıyorlar. Biz sürükleniyoruz! İktidar geliyor yemek kuponlarından maaş çeklerimize kadar ellerinde, tehditle sandıklara, meydanlara getiriliyoruz. Bu hükümet bunu yapıyor. Diğerleri de yaptı.. Biz sürükleniyoruz..
Biz akşam evdeki ekmeği kim verecek.. Bununla ilgileniyoruz! Arada ölüyoruz.. Kalan sağlar olarak yine ocağa iniyoruz.. Kabloların, kasaların, granite atılan topların ölümcül olduğunu, çıkartılmadan içerde biriken linyitin patlamaya yol açacağını, ince kömür tozu patlamaları olacağını burada yaşam odaları olmadığını, batıdaki şartlarda çalıştırılmadığımızı, hava deliklerinin ve şartların kontrolden geçmediğini biliyoruz.. Ocak sahibinin Soma’da bir düğün salonu açıp bir de futbol takımı kurarak hepimizin ağası gibi davrandığını, Soma’nın sahibi olduğunu AKP ile ilişkilerini, yeni ocaklar açtığını biliyoruz..
Burayı bahane ederek gelen Alman İngiliz Amerikalı haber ajanslarının birden bire Soma sever olduklarını işçiler üzerinden haber yaparak bir şeyler planladıklarının da farkındayız!
İHH, AFAD benzeri grupların burada ne için kamp kurduklarını bilmiyoruz.. Herhangi bir faydaları yok.. Burada felaket ile ilgili çalışan ve işe yarayan sadece Zonguldak ve Kütahya’dan gelen tecrübeli madencilerdir! Gerisi şov!
Gelip giden insanların bir kısmı iyi niyetli büyük bir çoğunluğu ise kendisi için, siyasi çıkar için nemalanma peşinde olanlardır.
Burada üniversitelerden gelen psikologlar vs vardır. Bunlar acılı insanlara garip konuşmalar yapmakta, duygu ölçümü ile ilgilenmektedirler.. Evlere gelen ve kağıt imzalatmaya çalışanlarla da karşılaşıyoruz. Burada bazı gazetecilerin, ‘koyun millet siz buna müstehaksınız’ diye bizi aşağılamalarına da muhatap olduk! PKK yandaşları ortalığı kırıp dökmüştür. Garip görünümlü eli Ipadli fotoğraf makinalı hippi tarzlı birileri ‘eylem eylem’ diye aramızda dolaşmaktadır!
Bunlara karnımız tok.. Acımız büyük! Maddi ihtiyacımız da yok! Aklının arkasında farklı hesaplarla ‘yardım’a gelenlere kapımız kapalı! Gelmeyin kardeşim! Acımızla baş başa kalalım.. Şehitlerimizin sayılarını merak edip duranlara da öfke duyuyoruz! 1 ya da 1000 ne fark eder BİZ YILLARDIR ÖLÜYORUZ!”
Devam edeceğiz.
17 Mayıs 2014