Mazlum Çoruh, Artvin’in Yusufeli ilçesinin Barhal köyündendi. Asıl adı Naci Özen. Hayatını Çoruh’a karşı işlenen HES cinayetlerini açıklamaya adadı. Maalesef onu 19 Ekim 2019’da kaybettik ama onu minnetle anmaya devam edeceğiz ve kitabı “Kusursuz Enerji (!) Planı”nı unutturmayacağız.
Naci Bey ile ne yazık ki vefatından kısa süre önce tanıştık ve yazdıklarını yaymaya çalıştık. Birlikte söyleşiler yapmıştık. Baraj uzmanı-inşaat mühendisi Naci Özen “Çoruh Enerji Planı ile varılmak istenen asıl hedef, ülkemizin parçalanmasıdır.” diyordu.
Çoruh vadisinde barajlar inşa edilecek bunlar Bayburt’tan başlayacak, Çoruh’un Türkiye sınırlarına kadar yapılacaktı.
Barajlar bir sınır yaratıyor ve bu sınır ABD’nin ‘Kürdistan’ sınırıyla örtüşüyordu. Ayrıca bu HES’ler Artvin deresini de, Yusufeli’ni de yok edecekti.
Yurttaş Mazlum Çoruh: Çoruh Enerji Planı, BOP’un altyapısının son bölümüdür!
“Sonucun, Büyük Ortadoğu Projesi olacağına sizi inandırmak için ne yapmalıyım bilemiyorum. Bildiklerimi söylemeye devam edeceğim. İsterseniz Çoruh Enerji Planının coğrafyamızda yaptıklarını gösteren haritayı paylaşalım ve onun üzerinde konuşalım.
Haritada siyah görülenler baraj gölleri. Sarıya boyanmış alanlar bu göllerin yok ettiği kışlaklar ve kışlakları yok edilen insanların terk ettikleri alanlar. Yaklaşık olarak çizilmiştir.
Bu barajlar başladıktan sonra sadece Artvin’inin nüfusu 65.000 kişi azaldı. Bu rakam sadece Artvin içindir. Ben bu kadar olacağını beklemiyordum. Barajların refah yaratacağı söylenmişti.
Henüz barajların hepsi tamamlanmadı. Tamamlanınca ne olacağını artık dağdaki çoban bile biliyor. Ama benim ülkemin okumuşları, üniversite bitirmişleri her ne sebeple ise bilemiyorlar. Neden diye bana sorarsanız ben ancak şöyle açıklayabilirim: Kafalarımız DSİ örsünde baraj çekiciyle yassılaştırıldığı için.
Bu foto harita bize neler söyler?
Burada sarıya boyanmış alan, BOP haritasında “FREE KURDİSTAN”a ayrılan vatan parçasının sınırını söylüyor.
Bir ayrıntıya dikkatinizi çekeyim: Altıparmak Barajı.
Bu baraj, yeni kurulmak istenen devletin Karadeniz’e çıkışının batı hattını inşa ediyor. Nereden mi söylüyorum? Gayet basit. Bu planda mühendislik açısından en rezil olan bu barajdır da ondan. Bu barajın desteklediği(!) santralin tesis debisi, 45 metreküp/saniye. Yani saniyede 45 metreküp suyu işleyebiliyor. Peki, bu barajın bulunduğu yerde, Barhal Çayı suların en azgın olduğu ayda, Mayıs ayında, ne kadar su akıtıyor? Söyleyelim: 25 metreküp/saniye. Akşam evine gidecek kadar aklını muhafaza eden herkes anlamıştır dilerim. Bu barajın içinde asla ve asla su beklemeyeceğini anlamak için ne olmak gerekir? Gelir 25 gider 45 neyi bekleteceksiniz?
İçinde bir milimetreküp bekletecek suyu olmayan bu baraj neden yapılıyor?
Bu baraj Yusufeli ilçesinin en dominant(başat-belirleyici) köyünün merkezini ortadan kaldırıyor. O köy olmayınca o sarı sınır var ya o sarılık, o Karadeniz’e paralel birinci sıra dağlarının zirvelerine ulaşıyor. Zirveden Karadeniz’e kuş uçuşu 30-35 kilometredir. Dağların arkası sahile yaklaşıncaya kadar boştur. O hat Karadeniz’e ulaşınca “FREE KURDİSTAN(!)”ın Gürcistan sınırına kadar Karadeniz’e sahili olmuş oluyor.
Naci Özen 2016’da Başbakan’a da ulaşmaya çalışmış ve şu mektubu yazmıştı:
“Çoruh enerji planı yabancıların önerileri doğrultusunda yapılıp önümüze getirilmiştir. Bu plan asla bir elektrik üretme planı değildir.
Çoruh Enerji Planı diye sunulan bu plan:
Ülkemizi elektriğe kavuşturmama planıdır.
Ülkemizin borca batırılma planıdır.
Ülkemize diz çöktürme planıdır.
Ülkemizi edilgen etme planıdır.
Havzanın insandan boşaltılması planıdır.
Maden yağmasının önündeki engelleri kaldırma plandır.
Sayın Başbakanım, çok muhtemeldir ve ben inanıyorum ki; bu plan yıllardır yapılan ve NATO toplantısında subaylarımızın önüne pervasızca haritası konan BOP planının kuzey hattının teşkili için coğrafyamızı parçalama planıdır.
Sayın Başbakanım, tarih ve talih isinin önünüze iki seçenek koymuştur. İki yolunuz ortaya çıkmıştır.
Bu planı uygulamaya devam etmeniz halinde;
Ülkemizi yıllarca elektriğe hasret bırakacaksınız. Altından kalkamayacağı bir borca batırmaya devam edeceksiniz. Bu plan ülkeyi en az 50 milyar dolar borca daha sokacak, yakın zamanda her türlü talebe boyun eğer, diz çökmüş hale getirecek ülkeyi elektrik adı altında refah değil, faiz yani borç kuzulayan fabrikaların sahibi edecek. Ayrıca havzayı boşaltıp büyük şehirlerdeki gettoları büyütecektir.
Bu planın uygulamasına devam ederseniz, uluslararası maden yağmasının önündeki olası engelleri ortadan kaldırıp, pek muhtemeldir ki BOP’un en büyük yardımcısı olacaksınız. Bunlar yetmeyecek; Bir havzada binlerce yılda meydana gelmiş, oluşmuş başta endemik kültür bitkileri, Yusufeli zeytini, Yusufeli pirinci, Yusufeli üzümünün diğer endemik bitlilerin ve birçok bitki ve hayvan türünün yok olmasına, yaşam sahalarının kaybolmasına sosyal ve fiziksel bütün kültürel varlıkların yok edilmesine sebep olacaksınız.
Yetmeyecek; tarihi eserlerin bir kısmının suların altında kalmasına, diğerlerinin ulaşımının imkânsız kılınmasına, gelişmekte olan turizmin yok olmasına, yeni turizm imkânlarının engellenmesine bölge insanın yerlerinden sökülüp süründürülmesine, kendi işinin, santralinin sahibi olmasının engellenmesine, havzadaki değerlerin yok edilmesine havza insanının emrinden alınmasına yol açacaksınız.
Bunlarla beraber, yerli finans organizasyonlarının, yerli sanayinin gelişmesine engellemiş olacaksınız.
Yetmeyecek Sayın Başbakanım, elektriğe kısa zamanda kavuşulmasına aynı gücün 3-5 senede 4,5 milyar dolarla kurulmasına mani olacaksınız.
Çok kıymetli Çoruh tipi tarım alanlarının yok edilmesine yol verecek, yeni Çoruh tipi tarım alanlarının kazanılmasına mani olacaksınız. Hiçbir zaman dolmayan barajlara çok zorlanmış iyimser bir yorumla, hesaplanmış hayali enerjiye kavuşmaya, akıl noksanlığının bilgisizliğin, aymazlığın eseri işlere imza atacaksınız.”
Naci Özen’in çok değerli kitabı “Kusursuz Enerji (!) Planı”na aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
https://drive.google.com/file/d/12QEDVzeS__7ncKdpdL969gr-NlwtY5dZ/view