Hedef ‘Türkiye’dir…
Kaalu Belâ’dan beri bu böyledir! ABD yönetimi, kendi girmek istemediği savaşa Erdoğan hükümetini maşa etmiştir! İşte Güneydoğu yanıyor! Bir gün Akçakale bir gün Reyhanlı patlatılıyor…
Onlarca masum insan ölüyor!
Suriye’ye bağırıp çağıran, ‘Muhaliflere silah da lojistik de vermekle öğünen’ Türkiye’nin yönetimi, kendi topraklarını terör örgütlerine peşkeş çekmiştir! Kuzey Afrika’da başlayan kanlı bahar sınırlarımızın içindedir!
Şu iyi bilinsin: ABD istihbaratı emrindeki tüm terör örgütleri; PKK başta olmak üzere, El Kaide, Taliban, ÖSO, El Nusra ve diğerleri Afganistan’ı, Irak’ı, Libya’yı, Suriye’yi ve son aşamada İran ve Türkiye’yi kana boğmak için hareketlendirilmişlerdir. Yeni ‘düzen’ kurulurken yani PKK tüm bölgedeki diğer terör gruplarıyla güçbirliği yapmakta büyümektedir. Artık PKK siyasi kadroları ve Öcalan, Türkiye’nin atacağı adımlarda Erdoğan ile eşbaşkandır!
Emperyalizm, tüm bölgeyi uzun vadeli kana bulamak istemektedir. Planı 1. Dünya Savaşı sırasındaki planla aynıdır, değişmemiştir.
Bu terör dalgası tek merkezli değildir! Tüm paylaşım savaşlarında olduğu gibi, farklı emperyalist güçler bölge üzerinde hesaplaşmakta, birbirleriyle gırtlaklaşmaktadırlar.
ABD Rusya ile görüşmek zorunda kalmıştır. İngiltere Rusya görüşmesi Soçi’de yapılmıştır. İsrail denetimindeki terör mangaları zaman zaman bunlarla beraber zaman zaman denetimsiz hareketler yapmaktadır.
Erdoğan ve şürekasının , ABD emriyle, Suriye’de, Libya’da desteklediği terör mangaları Türkiye topraklarında cirit atmaktadır.
Gidin Kilis’e Hatay’a Urfa’ya bakın. Sokaklarda yerli halktan çok beli silahlı terör mangalarını göreceksiniz! Son aylarda Valilik izniyle bölgede Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children, BM’ye CIA’ye, Soros’a bağlı STK büroları birbiri ardına açılıyor. Bunlar daha önce Afganistan ve Irak’da olduğu gibi tabelaları arkasında silah, lojistik istihbarat ağlarını kurmakla görevli birimlerdir.
Bölgede onlarca arazi arabası, zırhlı taşıt, jeep peydahlanmıştır. Mayınlı araziden istedikleri gibi girip çıkmaktadırlar ve Türkiye Suriye sınırı fiilen erimiştir. Tampon bölge Türkiye topraklarında oluşmuş gibidir!
Mülki makamların hiçbir bilgisi olmadan, ABD konsolosluk mensupları, Alman ve İngiliz istihbaratına ait birimler Mersin’den Hatay’a fink atmaktadırlar!
Suriye’den gelmeye devam edenler, Kilis’de Hatay’da, kamplarda ve dışarda örgütlenmeye başlamışlardır. Yeni kamplar kurulmaktadır. Gelenler silahlıdırlar ve yerel halkı tehdit etmektedirler!
Sıcak hava ve sınırın hemen 10-15 km ilersindeki katliam da ölenler açıkta kalmakta ve salgın hastalık tehdidi başgöstermektedir!
Mülki amirlere yapılan başvurular sonuçsuzdur. Onlar sessiz kalma emri almışlardır.
Ve bugün Reyhanlı kan gölüne dönmüştür. Sadece analar değil sayın başbakan, halk feryad etmektedir! Kadınlar, Çocuklar yaşlılar Reyhanlı’nın ortasında ölüvermişlerdir. Onlar ölürken, sınırın öbür tarafında Özgür Katiller Ordusu ‘Allahu Ekber’ diyerek patlamaları kayda çekmişlerdir!
Mübarek Olsun Erdoğan! Komşu toprakların kanı yetmedi, bak sıra Türkiye’ye geldi. NBC’ye ‘ Birleşmiş Milletler Barış Gücü gelsin’ demişsin.
Zaten başından beri plan bu değil miydi!? Birçok ülkede bu plan işlemedi mi?
Sınırlar arasında belgesellerinde hep bu konuyu işlemiştik. Şablonu vermiştik! Hedef coğrafyada, etnik ve mezhep temelinde bölgesel ve yerel çatışmalar çıkarılır. Derken BM barış gücü, silahlarıyla gelir topraklarınıza oturur! Çatışmalar zamana yayılır. Analar hiç ağlamadığı kadar ağlatılır!
Tüm bunlar BARIŞ ve SÜREÇ diyerek yapılır!
Tek çözüm emperyalizme karşı komşu ülkelerle elele vermek, içerde sağlam mevziler oluşturmaktır!
Gazi Paşa 100 yıl önce bu yolla vatan topraklarını ve milleti korumayı başarmış diğer mazlum ulusları da kurtuluşa taşımıştır.
Emperyalizmle işbirliği yapanlar, işleri bittiğinde çöpe atılırlar!
Emperyalizmle savaşanlar 100 yıl önce olduğu gibi MUZAFFER olacaklar!
Banu AVAR, 11 Mayıs 2013
[email protected]