Hangi Dünya! Hangi Kadın! / Banu AVAR

0
2131

Bugün ‘Dünya’ kadınlar Günü… İlan eden Birleşmiş Milletler…
Yani Vietnam’da, Irak’da, Afganistan’da, Libya’da yüzbinlerce kadının katledilmesine, sessiz kalan yapı… ABD güdümündeki bu yapı, Dünya Kadınlar Günü’nü, 1857’de bir fabrikada yanarak ölen Amerikalı işçi kadınların anısından çalmıştı.
1945’de Dünya ABD hegemonyasına girerken, emekçi kadınlara armağan edilen o ‘gün’ün de içini boşaltmış, sınıfsal içeriğini atmış, kendi kullanımına göre tasarlamıştı…
Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da Suriye’de Afrika’nın her yerinde yapılan zulmün ilk hedefi kadınlardı.. Birleşmiş Milletler onları hiç hatırlamazdı… Hangi ülke hedefse o ülkenin kadınlarına ağıt yakar, sonra aralarından işine gelenleri ayıklar, örgütler kurdurur, fon verir, kullanırdı…
Her ülkenin elitinden seçkin kadınları emperyal sistemi savunacak şekilde masonik cemiyetlerde toplar, cemaatlere sokar, ‘sistemin adamı’ yapardı… Onlar efendilerinin sözlerini tekrarlarlardı…
Onları iş dünyasının başına geçirir, gazete yönetimlerine koyar, istihbarat örgütlerinde kullanır, ekranlardan havlatırdı!
Geride kalanlar mı? Zindanlarda çürür, çocukları besinsizlikten ölür, işlerinden atılırlardı…
Elitin kadınları, sistemle barışık oldukları sürece, idareci mevkilere gelir, İMF’yi yönetir, siyasi mekanizmanın en üstlerine geçerler, hedef ülkelere savaş açarlardı! Küresel çete kadın adam tanımazdı… O işine bakardı. Onlar küresel bankerlerin maşaları, android ‘memurlar’dı.
Siyasi ve ekonomik gücü olan kadınlar, aynı güce sahip adamlarla kolkola girip, yoksul ve aç, ölümle burun buruna yaşayan kadın ve adamları korkunç bir sarmalın içine atarlardı…
Orman kanunu içinde yaşam mücadelesi veren ve giderek aklını kaybeden o insanlar birbirini yemeye başlayınca, ‘kadınları koruma’ dernekleri kurarlar, sempozyumlarda korudukları kadınlar hakkında ‘vahşi erkek doğasından’ konuşurlardı…
Bu sistem için idealdi.. Önemli olan ‘sistem’in zulmünün görünmez olması, aşağıdakilerin birbirini kırmasıydı!
Birleşmiş Milletler’in kadın örgütleri için, CIA’nin örtülü operasyonlarında katledilen milyonlarca kadın adam ve çocuk sadece bir rakamdı! Hocalı’da 2 saatte katledilen yüzlerce kadın ve çocuk, onların kayıtlarında yer almadı…
Ama bugün Dünya Kadınlar Günü… Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Camia’nın o malum sırtlan gülüşü!
Birleşmiş Milletler sayfasına girin… 8 Mart’ın adandığı, yanarak ölen Amerikalı fabrika işçilerinden bahis yok…
Küresel çete istediğini istediği gibi paketledi. Feminist bir hareket, sınıfsal bir direnişi engellerdi.. Onlar için toplum etnik ve dini temelde bölünürken, kadınla erkeğin omuz omuza yürümesindense, düşman kamplara ayrılması muteberdi!
Avrasya coğrafyasında çekimler yaparken 8 Mart’ın en büyük bayramlardan biri olarak kutlanmasını garipsemiştim… 8 Martlarda sokaklarda anons yaparken elime tutuşturulan çiçeklere baka kalmıştım… Emekçi kadın günü Doğuda anlamını yitirmemişti… O gün tatil ilan edilmişti, işçiler köylü kadınlar işi bırakıp eğlenirlerdi…
Batı, kendi gözlüğünü bize giydirmeyi iyi becerdi… Oysa bu çok görmüş çok geçirmiş aziz vatanın adamları ve kadınları durumu kendi gözlükleriyle değerlendirmeli… Kutlanası günlerin anlamını bilmeli…
Batıda DÜNYA Kadınlar Günü, elitin hedefe yürümesi için kullandığı savaş aletlerinden biri!
Sorun kendinize:
Hangi kadının günü! Hangi Dünya Düzeni!
Banu AVAR
8 Mart 2012

Önceki İçerikKAOS, FIRSAT ve DELİK!
Sonraki İçerikARTIK YETER! / Banu AVAR
2009’da Avrasya TV'de DÜNYA DÜZENİ adlı haber programını yaptı. 2004-2008 arasında TRT'de ‘SINIRLAR ARASINDA’ Haber Belgesel Programının yapımcısıydı. Londra City University televizyon bölümünde yüksek lisans yapan ve BBC TV Belgesel kurslarını bitiren Banu Avar BBC Türkçe bölümünde yapımcı ve sunucu olarak çalışmış, TRT’nin Londra muhabirliğini üstlenmiş; Günaydın, Vatan, Dünya, Politika gibi gazetelerde muhabir olarak çalışmış ve birçok dizi yazıya imza atmıştır. TRT 1 ve TRT 2’de yapımcılığını, yönetmenliğini ve sunuculuğunu üstlendiği "Mozaik" ve "Kaleideskop" programları yayınlanmıştır. "32. Gün" programının ilk yıllarında programın Londra muhabirliğini yapmış ve Kıbrıs, Demirkırat gibi belgesellerde yapımcı, araştırmacı olarak görev almıştır. BEN SEZAR (‘I, Ceasar’), KIRIM SAVAŞI (‘Crimean War’), BÜYÜK OYUN ‘The Great Game’ ve TRUVA ‘Troy’ gibi BBC ve Discovery Channel belgesellerinin künyesinde Türkiye prodüktörü olarak yer almıştır. 1999’da TV8’in belgesel bölümünü kurmuş, 2004’e kadar 30’dan fazla belgesele imza atmıştır. 2004 yılında -Attila İlhan ve Erol Manisalı ile birlikte- işine son verilmiştir. Denizciler, Bir Zamanlar Kıbrıs’da, Artık BİZ DE varız!, Devlerin Savaş Alanı Afganistan, Türkiye Sevdalıları gibi belgesellerden OHRİ, GÜZEL OHRİ Makedonca’ya çevrilmiş ve Makedon Ulusal TV Kanalında bir çok kez gösterime girmiştir; Rıza oğlu Haydar ALİYEV belgeseli ise Azerbaycan Devlet Kanalında defalarca yayınlanmıştır. 2004 yılında yapımına başladığı; Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu, Orta Asya, Çin, Hindistan, Güney Amerika ve Avrupa’dan dosyalarla 82 ülkeden konuların yer aldığı Sınırlar Arasında belgeseli 2008 mayıs ayında ABD, İsrail, Gürcistan, İsveç Büyükelçilerinin şikayetleri sonucu yayından kaldırıldı.. Bu gerekçe TRT üst yönetimi tarafından beyan edilmiştir! Avar daha sonra, 2009 Şubat - Haziran arasında AVRASYA TV (ART)'de "DÜNYA DÜZENİ" adlı haber programını yaptı. Banu Avar, 2004-2008 yılları arasında 40'dan fazla kurumdan çeşitli ödüller ve plaketler almıştır. 8 kitabı bulunmaktadır: Sınırlar Arasında (2006) Avrasyalı Olmak (2007) Hangi Avrupa (2007) ‘Böl ve Yut!’ (2008) Hangi Dünya Düzeni (2009) Kaçın Demokrasi Geliyor (2010) Gün O Gündür (2012) Zemberek (2016)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz