18 Mart! Çanakkale Savaşı’nın 107. Yıldönümü.
Çok kısaca özetleyelim mi?
İlk paylaşım savaşı…
1914 Kasım ayında Çanakkale’ye dayanmış İngiliz, Fransız donanması…
Osmanlı Almanya’yla aynı kanatta… Alman komutanlar Osmanlı ordusunda.
Çanakkale Cephesi komutanı bir Alman: Liman Von Sanders Paşa! 18 Mart’ta 16 gemilik düşman filosu Boğaz’da ilerlemeye başlıyor. Küçücük bir mayın gemisi destan yazıyor ve mayınlara çarpan üç düşman gemisi batıyor. Top ateşi ile üç gemi daha batırılıyor. Ve düşman çekiliyor. Tüm bunlar 7-8 saat içinde oluyor. Çanakkale geçilemiyor!
Başa dönelim: O zaman Sofya askeri ataşe olan Yarbay Mustafa Kemal, cephede görev almak için başvuru yapıyor. 19. Tümen Komutanlığına atanıyor ve Çanakkale Kara Savaşları’nda Türkiye’nin kaderi böylece değişiyor. Osmanlı ordusunun komutası Alman bir ‘paşa’da dedik ya… Müttefikimiz Almanya… Ve müttefikimiz Almanya’nın planları çok başka! Almanya yarım milyonluk düşman kuvvetlerini Çanakkale’de oyalamak ve zaman kazanmak istiyor, bu nedenle Osmanlı ordusuna komuta eden Almanlar, düşmanı Çanakkale kıyılarında ya da denizde tasfiye etmektense karaya çekmeyi planlıyorlar yani karada savaşma kararı Berlin’in kararı.
Atatürk’ün planı ise en başından beri düşmanı karaya çıkarmadan Seddülbahir ve Kabatepe’yi savunmaktı. Bu nedenle Alman paşa bölgeden uzaklaştığı bir sırada kendi inisiyatifiyle kıyı savaşına girişti. Kurduğu savunma düzenine göre düşmanı karaya çıkarmayacaktı.
İsmet Görgülü “Çanakkale” kitabında: “Eğer başından Atatürk’ün savaş düzeneği yapılsaydı Çanakkale ilk günde biterdi.”demiştir. Çünkü o zaman İngiliz ve Fransızlar karaya çıkamayacaklar ve Çanakkale cephesi açılmayacaktı. 500 bin İngiliz, Fransız askeri buraya bağlanamayacak ve Almanya’nın planları suya düşecekti.
Ama öyle olmadı! 57 bin şehidin sebebi yabancı komutanların savaş düzeneğiydi. Bir devlet kendi savunmasını batılı komutanlara teslim ederse bu kaçınılmazdı. Bugün de tam da bu nedenle NATO gibi bir örgütün içinde yer alarak kendimizi koruyacağımızı zannedenler büyük yanılgı içindeler. Yabancılardan medet umulmasa ve Osmanlı, Alman subayları yerine Türk subaylarına güvenseydi; 250 bine çıkan zayiat olmayacak, ordu kırılmayacak, Çanakkale 1 günde düşmanı kovalayacaktı.
Mustafa Kemal ve Mehmetçik sonunda büyük Türk zaferine imza attı. Tüm dünyayı bu zaferi kabule zorladı. Savaş meydanında zafer kazanıldı ama düşman durmadı. Çanakkale’de savaş sürerken, Doğu’da Ermeni- Kürt çeteleri, Batı’da Rum çeteleri, İngiliz ve Fransız destekli İslam Krallığı heveslileri vardı.
Çanakkale zaferinden 3 yıl sonra İstanbul işgale uğradı ama bu millet Çanakkale’den aldığı güçle, bir kurtuluş destanı yazdı. Bu millet kendi varlığını tasfiye etmek isteyen sözde ‘müttefik’ güçlere NATO gibi örgütlere ve bunların içerde her mecraya sızmış işbirlikçilerine karşı kendini korumalı!
Banu AVAR
18 Mart 2022