Onu her an anıyoruz ama bugün kalbimiz daha fazla kanıyor. Bu nasıl bir aşk ki gün geçtikçe çoğalıyor.
Ve tüm milleti birleştiren bir çığ gibi büyüyor.
Düşmanlarını delirten bu olmalı!
Dört bir yanımız ateş ve emperyalizm tıpkı onun yüzyılında olduğu gibi her yanı kana boyuyor. Filistinli 75 yıldır kan kaybediyor ve bir kez daha soykırıma uğruyor. Bazı aklıevvellerin etrafı saran yorumlarına cevap olsun diye Mustafa Kemal Atatürk’ün Arap politikasını dikkatinize sunmak istedim.
“TÜRK’LE ARAP’I İNGİLİZ DÜŞMAN ETTİ!”
Bu cümle Attila İlhan’a ait. 1979 yılında yazdığı bir makalesinin başlığı. Ben tam da bugünlerde bu makaleyi Atatürk’ten alıntılarla özetlemek istiyorum. Geçen yüzyıl başında emperyalizm Müslüman coğrafyada yoğun çalışma yürütüyor. Çünkü burası petrolüyle, pamuğuyla, buğdayıyla, geçiş yollarıyla vazgeçilemez bir bölge. İngilizlerin derdi bir ARAP MİLLİYETÇİLİĞİ. Ajan Lawrence bunun için uğraşıyor. Bir Arap milliyetçiliği oluşturulacak. Araplar savaş sahnesine çıkarılacak. Aynı zamanda Arap halifeliği de sahneye çıkarılıyor. Biri olmazsa öbürü… Tabii ikisinin de ipleri İngilizlerin elinde olacak. Türklerle Arapları savaştırmanın en kesin yolu bu. İngiliz planı başarıya ulaştı. Birinci Dünya Savaşı’nda, Şerif Hüseyin, Fay¬sal, Nuri Sait gibi eski Osmanlı uyrukları, Araplık dava¬sı adına ortaya çıktılar İngilizlerin peşine takılıp Suriye ve Arabistan’da¬ki Türk ordularını arkadan vurdular.
Sonuç: Türk Arap düşmanlığı zirve yaptı. İngilizler havalara sıçradı. Araplar Hıristiyanlarla birlik olmuş, haçlılarla değil onlarla beraber Müslüman Türklerle savaştı. (…) Mustafa Kemal Paşa’nın Arap politikası onların bağımsızlıklarını kazanması ve daha sonra bağımsız Arap devletleri ile emperyalizme karşı bir bütün olması şeklinde özetlenebilir. Atatürk’ün stratejisi emperyalizmin hedefindeki tüm bu coğrafyada birlik ve beraberliğin sağlanmasıdır. Onun önceliği her zaman bölge çıkarları için karar verebilecek aklı öne çıkarmaktır.
Ruhun şad olsun paşam!
Banu AVAR, 10 Kasım 2023