‘TÜRKİYE ! SURİYE’DEN SONRA SIRADA SEN VARSIN!

0
874

Yaygın medyanın manşetlerine bakın! ‘Suriye Jetimizi düşürdü!’, ‘Bedelini ödeyecekler!’ ‘Zorlama Suriye!’
Dolma kalemler ‘tevatür’ medyasında cikcikliyor: Biri: ‘Türkiye kendi başına hareket etmemeli, NATO’ya çağrı göndermeli!’ diyor.
Kalemleri ‘dolduran’larla söylemleri bire bir örtüşüyor..
Yeni Roma imparatorluğu hedefi güden ‘Tek Dünyacı’ ÇETE’nin yayın organı Foreign Policy’de Uri friedman imzalı yazı, ‘NATO üyesi olan Türkiye’nin saldırıya uğraması halinde Batının tepkisi ne olur? Sorusuna cevap ararken ‘sirkatin’ söylüyor:
‘Eğer Türkiye, Suriye’nin uçağı düşürdüğüne kani olursa, NATO harekete geçer mi? ‘Suriye’deki kanlı kriz Ankara- Şam ilişkilerini çoktan zehirledi. Türkiye nisan 2012’de NATO’nun 5. Maddesine dayanarak Suriye’ye karşı sınırlarını korumak için harekete geçebileceğini belirtmişti.. ‘
Ne diyor NATO tüzüğünün 5. Maddesi?
’Avrupa veya Amerika Birleşik devletleri içinde yeralan ülkelerden bir veya birkaçına yapılan silahlı bir saldırı, bu anlaşma içindeki tüm ülkelere yapılmış olarak addedilecektir. Eğer böyle bir saldırı vuku bulursa, BM anlaşmasının 51. Maddesinde belirlenmiş ‘savunma hakkı ’ kuralına dayanarak müttefikler, silahlı güç kullanarak Kuzey Atlantik bölgesini korumak için harekete geçeceklerdir.’
Bir süredir, Türkiye’yi yönetenler, bu maddeye dayanarak NATO’yu arkasına alıp Suriye’ye ‘müdahale’ için ‘hazır’ olduğunu efendilerine bildiriyor..
Bakın küresel efendiler ve memurları ne diyor? Amerika’nın eski NATO elçisi ve McCain Enstitüsü başkanı Kurt Volker, 5. Maddenin sadece askeri harekatı içermediğine dikkat çekiyor. Açık ve net bir biçimde bir askeri harekatta, Türkiye’nin NATO yönetimine ‘danışarak’ ama TEK BAŞINA BIRAKILACAĞINI açıklıyor! Şöyle diyor:
‘Eğer Türkiye, düşürülen uçak meselesini NATO dikkatine sunmak isterse, Brüksel’de Türkiye’nin NATO büyük elçisi vasıtasıyla NATO genel sekreterinden RESMİ bir toplantı için randevu alabilir ve yol haritası konusunda danışabilir.’
Kurt Volker, düşürülen bir Türk uçağının, bir NATO müdahalesi için yeterli bir sebep teşkil etmediğini söylüyor AMA Türkiye’nin NATO’ya ‘müdahale’ konusunda başvuru yapmasının ‘fırsatlar’ içereceğini vurguluyor!
Volker, önerisini şöyle açıklıyor:
1) Türkiye NATO’ya Suriye’ye müdahale için resmi başvuruda bulunur.
2) Arap ülkeleri ve batılı ülkeler koalisyonu kurulur.
3) Suriye- Türkiye topraklarında ‘güvenli bölge’ oluşturulur.
4) Güvenli bölgeye yerleşecek ‘askeri uzman ve istihbarat birimleri’ Suriye muhalefetini derler toplar.
5) Bölgeden Suriye askeri tesislerine hava saldırıları başlar.
NATO danışmanı Kurt Volker devam ediyor:
:‘Uluslararası camianın sabrı artık tükeniyor. Suriye köylerindeki katliam ve Rusya’nın silah yardımları, sözkonusu bir koalisyon müdahalesini olası hale getirdi!’
Amerika’nın ‘derin’ NATO kuruluşu Atlantic Council’dan James Joyner da dünkü değerlendirmesin de Türkiye’nin ‘yalnız bırakılacağı’ konusunu açıkça vurguluyor!
‘Suriye’nin bir Türk uçağı vurması, NATO tüzüğüne göre bir ‘Saldırı’ olarak tanımlanamaz! Hatta Suriye Türkiye’ye saldırsa bile, ittifak’ın (NATO) Suriye’yle savaşa girişeceğine ihtimal vermem. Eğer Suriye kara birliklerini Türkiye’ye sokmaya kalkarsa o başka, ama açık konuşmak gerekirse Suriye konusunda bizim yapacağımız çok fazla bir şey yok!’
BU ne demek mi?
BU, küresel efendilerin Ortadoğu’yu kan gölüne çevirme harekatını , Türkiye’nin boynuna yıkmaları demek! Özeti: İki ülkeyi kanlı bıçaklı yapıp kanlı bahara yolcu etmek!!!!
Yine >Atlantic Council Avrasya merkezi başkanı eski Türkiye büyükelçisi Ross Wilson da dün, benzer bir değerlendirme yapıyor: ‘Uçak olayı, her ne sebepten olmuş olursa olsun, Suriye, iç savaşa doğru hızla yaklaşırken, Türkiye, gözle görülür bedeller ödeyecek demektir. Bu durumda Türkiye sınır bölgesinde ve karasularında güvenliği daha da arttıracaktır. Karşımızda biri NATO üyesi, diğeri, Rusya, Çin ve İran himayesi altında olan iki ülke vardır ve ikisi arasındaki silahlı bir çatışma çok daha geniş ölçekte olaylara kapı açacaktır!’.
Tüm bunların özetini Russia Today’e konuşan gazeteci Patrick Henning şöyle özetliyor: : ‘Batı, Suriye krizinde ‘kullanılacak en iyi ALET olarak Türkiye’yi görüyor’ diyor. ‘Eğer Batı ve NATO güçleri Suriye’de Libya modeli bir uçuşa yasak bölge kararı alırlarsa, bu operasyonu gerçekleştirmek için kullanılacak en uygun alet (tool of choice) Türkiye olacaktır.’
Bu yılki Bilderberg toplantısına Suriye ‘muhalifleri’ne ve Türk ‘katılımcılara’ gerekli yol haritası verildi.. Suriye’de rejim değişikliği ve Suriye’nin Balkanizasyonu, Türkiye’yi de kapsayacaktır!
İlgililerin bilgisine!
Banu Avar
[email protected]

Önceki İçerikYedi Düvel Provokasyonu ve 'YEM' olan Türkiye! / Banu AVAR
Sonraki İçerikTürkiye, Suriye'den Sonra Sırada Sen Varsın! / Banu AVAR
2009’da Avrasya TV'de DÜNYA DÜZENİ adlı haber programını yaptı. 2004-2008 arasında TRT'de ‘SINIRLAR ARASINDA’ Haber Belgesel Programının yapımcısıydı. Londra City University televizyon bölümünde yüksek lisans yapan ve BBC TV Belgesel kurslarını bitiren Banu Avar BBC Türkçe bölümünde yapımcı ve sunucu olarak çalışmış, TRT’nin Londra muhabirliğini üstlenmiş; Günaydın, Vatan, Dünya, Politika gibi gazetelerde muhabir olarak çalışmış ve birçok dizi yazıya imza atmıştır. TRT 1 ve TRT 2’de yapımcılığını, yönetmenliğini ve sunuculuğunu üstlendiği "Mozaik" ve "Kaleideskop" programları yayınlanmıştır. "32. Gün" programının ilk yıllarında programın Londra muhabirliğini yapmış ve Kıbrıs, Demirkırat gibi belgesellerde yapımcı, araştırmacı olarak görev almıştır. BEN SEZAR (‘I, Ceasar’), KIRIM SAVAŞI (‘Crimean War’), BÜYÜK OYUN ‘The Great Game’ ve TRUVA ‘Troy’ gibi BBC ve Discovery Channel belgesellerinin künyesinde Türkiye prodüktörü olarak yer almıştır. 1999’da TV8’in belgesel bölümünü kurmuş, 2004’e kadar 30’dan fazla belgesele imza atmıştır. 2004 yılında -Attila İlhan ve Erol Manisalı ile birlikte- işine son verilmiştir. Denizciler, Bir Zamanlar Kıbrıs’da, Artık BİZ DE varız!, Devlerin Savaş Alanı Afganistan, Türkiye Sevdalıları gibi belgesellerden OHRİ, GÜZEL OHRİ Makedonca’ya çevrilmiş ve Makedon Ulusal TV Kanalında bir çok kez gösterime girmiştir; Rıza oğlu Haydar ALİYEV belgeseli ise Azerbaycan Devlet Kanalında defalarca yayınlanmıştır. 2004 yılında yapımına başladığı; Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu, Orta Asya, Çin, Hindistan, Güney Amerika ve Avrupa’dan dosyalarla 82 ülkeden konuların yer aldığı Sınırlar Arasında belgeseli 2008 mayıs ayında ABD, İsrail, Gürcistan, İsveç Büyükelçilerinin şikayetleri sonucu yayından kaldırıldı.. Bu gerekçe TRT üst yönetimi tarafından beyan edilmiştir! Avar daha sonra, 2009 Şubat - Haziran arasında AVRASYA TV (ART)'de "DÜNYA DÜZENİ" adlı haber programını yaptı. Banu Avar, 2004-2008 yılları arasında 40'dan fazla kurumdan çeşitli ödüller ve plaketler almıştır. 8 kitabı bulunmaktadır: Sınırlar Arasında (2006) Avrasyalı Olmak (2007) Hangi Avrupa (2007) ‘Böl ve Yut!’ (2008) Hangi Dünya Düzeni (2009) Kaçın Demokrasi Geliyor (2010) Gün O Gündür (2012) Zemberek (2016)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz