'MR KURTULMUS, SAADET'İN CİCİ YÜZÜ!'

0
835

Tarih Şubat 2010!
ABD’nin Ankara büyükelçisi James Jeffrey.
Wiki sızıntılarda, Jeffrey’in o tarihte ,Numan Kurtulmuş hakkında, ‘merkeze’ yolladığı değerlendirme yeralıyor
Aşağıda orijinalini bulacağınız gizli belgenin ‘konu’ kısmındaki kelimeler şöyle:
SUBJECT: : NUMAN KURTULMUS: SAADET’S GENTLER AND KINDER FACE *
Konu: Numan Kurtulmuş: Saadet’in nazik ve müşfik yüzü.
10 Şubat 2010’da Büyükelçilik tarafından Washington’a iletilen ‘istihbari bilgilendirme’ notunda, Numan Kuryulmuş’un en önemli özelliğinin Erbakan etkisi dışında olduğu vurgulanıyor ve son derece ‘yaklaşılabilir / ‘canayakın’ ve reflective, ‘yansıtıcı, /düşünceli’ kelimeleri kullanılıyor… Bu diplomasi dilinde ‘bizim için uygun’ demektir.
Kriptoda, bir Saadet yemeği sırasında ‘sohbet’ edilen Kurtulmuş’un röntgeni çekildiği anlaşılıyor ve dış politika konusunda Kurtulmuş’un görüşleri özetleniyor: Özellikle İsrail’le ilişkiler konusunda Kurtulmuş ‘şaşırtıcı biçimde ‘ılımlı’ bulunuyor.
Kripto’da ayrıca Kurtulmuş’un İşletme profesörü olduğu, doktorasını Cornell Üniversitesinde yaptığı ve 1970’lerde 4 yıl Amerika’da yaşadığı ve biraz durarak konuşsa da iyi derece İngilizce bildiği belirtiliyor..
Son bölümde, Kurtulmuş ile birlikte, Saadet Partisi içinde farklı bir havanın esmeye başladığı, onun önceki başkanlardan ‘farklı’ olduğu vurgulanıyor…
Kurtulmuş tıpkı YCHP’nin yeni adamları gibi uzun zaman takipe alınmış, Buluşmalar yapılmış, ölçülmüş tartılmış…
Türkiye siyasi hayatına küresel kementler nasıl atılıyor… İşte önünüzde canlı dersler var:. Önce saha çalışması ve tespit yapılıyor.. Bir lider üzerinde yoğunlaşılıyor, takibe alınıyor.. Sonra kriptolar yazılıyor, bilgilendirme ‘merkeze’ gidiyor.. Kim ‘cana yakın’ kim ‘harcanacak’ kararlar alınıyor.. Amerika’nın işine yaramayanlar, çizgiden dışarı çıkanlar, sex skandalı mı olur, yolsuzluk haberlerine mi karışır, bir şekilde devreden çıkarılıyor.. Kod numarası 705 gibi olanlar, sayısız testten başarıyla geçtikten sonra politik arenanın zirvesine doğru yol ALDIRILIYOR!
Hatırlayın 2010’da yazmıştım: ‘İslamköylü Demirel’den, büyük kent çocuğu Bülent Ecevit’e, Antalyalı Deniz Baykal’dan Kayserili Abdullah Gül’e, Ünyeli Numan Kurtulmuş’a kadar birçok lider çeşitli ‘imkanlarla’ Avrupa ve Amerika’da ‘ağırlanıp’ ‘eğitilmişlerdir’. Meraklısı nette iki tuşa basarak ayrıntılı cv’lerini bulabilir.’ (http://guncelmeydan.com/pano/sizma-operasyonu-ve-kulturel-igdis-banu-avar-t25984.html)
Şimdi artık wiki sızıntılarda çeşitli siyasi aktörlerin ABD ile ayrıntılı ‘ilişki’ tarihçesi de bulunabilir.. Bunlar kamuya açık arşivlerdir. Zaten bulamazsanız da farketmez. Görünen köy kılavuz istemez.. Recep beyle Numan bey eski arkadaştırlar.. Aynı gömlekleri giyer çıkarırlar.. Saadet’in Has partiye ebelik yapması ardından AKP ‘nin Has Partiyi yutması , CHP’nin YCHP’ye dönüştürülmesi ve MHP içindeki kaynama , siyasi arenayı seçmen’in anlaması için zengin bir derstir.. Sandık- seçim- oy orta oyunundaki aktörlerin ipleri ABD büyükelçilerinin kriptolarına fiyonklanmış gibidir. Öne çıkarılan figüranların hepsi parti farkı gözetilmeden bir şekilde ‘dış istihbaratlarla’ ilişkilendirilmişlerdir! Bu orta oyunu, Türk milletinin azim ve iradesinin önünde engeldir !
Banu AVAR
*Belge:
(çeviri: Erkan Güçiz)
http://wikileaks.org/cable/2010/02/10ANKARA301.html
ÖZET: Dinci Saadet Partisi’nin verdiği akşam yemeğinde parti başkanı Numan Kurtulmuş, partinin ideolojisini, planlarını ve önceliklerini özetledi. Sükûnetle ve açıklıkla, tam karşı görüşlere bile açık kapı bırakan sunumunda partisinin demokrasi, insan hakları, ekonomi ve dış politika konularında partisinin muhafazakâr görüşlerini anlattı. Bu güne kadar kişiliği çatışmacı olarak algılanmasına rağmen, yüz yüze olduğunda, tartışmalı konularda “aramızda anlaşma olmadığı konusunda anlaştık” diyebilecek görünüşte; daha önemlisi de, Saadet Partisi’nin “perde arkasındaki her konuda tek yetkilisi” eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın etkisinde olmadığını söylemesi.
Saadet Partisi, ABD Elçiliğinin Politika Danışmanı ve Politika Sorumlusunu geç vakitlere kadar süren, bir geleneksel Anadolu akşam yemeğine davet etti. SP başkanı Numan Kurtulmuş Saadet Partisi’ni, bir dinî parti değil Anadolu’nun geleneksel değerlerine bağlı popülist bir parti olarak tanımladı. Dinin parti tabanında güçlü bir yeri olduğunu kabul ediyor fakat “bazı solcular bile bize liberal bir parti diyorlar” dedi. Özelleştirmede, devletin kendilerine karşı adilane davranmadığına inandığı grevdeki TEKEL işçileri ile dayanışmada olduğunu söyledi. Devletin daha az değil, daha çok ekonomide varlığı olması gerektiğini savunuyor. Bazı hesaplamalara atfen, Türkiye bütçesinin çok az bir bölümünü kullanarak özel sektörle ortak projelerle fakir yörelerde iş alanları açmanın ve ekonomik darboğazdan çıkışı kolaylaştırmanın mümkün olduğunu iddia ediyor. Bu tip devlet öncülüğünde endüstriler, devletin, terör örgütüne adam toplamada ana faktörlerden biri olarak gördüğü güneydoğudaki ekonomik yoksulluğun çözümü için bir yol olabilir dedi.
Kurtulmuş, dış politika konusunda, gelecekteki esas çatışmanın kültürler yahut dinler arası değil zengin kuzeyle fakir güney arasında ekonomi kaynaklı olacağını iddia etti. Batı’nın bu ayrışıma duyarlı olması gerektiğini fakir ülkelere gelişmeleri için daha fazla yardım etmesi gerektiğini aksi halde savaş ve terörün daha da artacağını söyledi. Dünya Bankası ve IMF’yi ima ederek, uluslararası ekonomik sistemin fakir ülkelerin zararına Batı ekonomilerine hizmet ettiğinden yakındı. Kurtulmuş, güçlü ekonomilerin kuruluşunda en büyük etkenin sağlam, bağımsız ve saydam kurumların yaratılması ve bunu becerenlerin kuzey güney bölümümünüm öbür tarafına geçebildiği konusunda bizimle hemfikir olduğunu söyledi.
Masadaki ağır konu, İsrail konusu idi ki Kurtulmuş bu konuda pek ılımlıydı. ABD’nin İsrail’i desteğini eleştiri için fırsat kollamadan (pek çok Türk politikacıları bu tür aşırı eleştiriden zevk alıyor) arada bir konuya değindi. İsrail Filistin çatışmasının basit bir Yahudilik ile İslâm’ın çatışması olmadığını, Gazze’de protestocuların bir kısmının Hristiyan olduklarını ve kendisinin geçen yıl katıldığı Gazze taraftarı protestolarda İsraillilerin öldürdüğü Filistinli Hristiyan bir kadının resmini taşıyarak görüşünü belirttiğini anlattı.
YORUM: Kurtulmuş Saadet Partisi için değişik bir kişilik. Daha önceki liderler ve yöneticiler, bu işte emektar olmuş, çoğunlukla mühendis, doktor, bilim adamları idi. Kurtulmuş, bir İş İdaresi profesörü (halen Bilkent Üniversitesi’nde ders veriyor, bunun da kendisini rahatlattığını ve yeniden güç verdiğini söylüyor). 1970’lerde Cornell Üniversitesinde, İşçi İşveren İlişkileri konusunda doktorasını yaptı, duraklayarak konuşsa da İngilizcesi iyi. Belki çok daha önemli olan, Türkiye’deki İslâmcı partilerin “perde arkasındaki her konuda tek yetkilisi” eski Başbakan Necmettin Erbakan’dan politika konusunda tek bir öğüt almadım, kendisine de hiçbir tavsiyede bulunmadım demesi. Bu bağımsızlık görüntüsü basında ve politika çevrelerinde Erbakan’ın vekili olarak görülen Fazilet Partisi Başkanı Recai Kutan’la taban tabana zıt.
Kurtulmuş’un başkanlığa yükselişinden sonra, Saadet Partisi’nin eskisinden farklı olduğu mesajının altını çizmek için Saadet Partisi’nin eski tüfekleri hemen hemen tamamen gözlerden ırak. SP hala arada bir çatışmacı tutumda; örneğin İsrail karşıtı protestoların organizasyonu ve onlara katılımlarında ve ABD Elçilik görevlilerinin Türkiye’deki faaliyetleri hakkında yanlış anlaşmalar yaratma konularında olduğu gibi. (Uluslararası Din Özgürlüğü Raporu hakkında Saadet’in şikayeti http://wikileaks.org/cable/2010/02/10ANKARA296.html adresinde). Bu tür davranışlarla Saadet basının ilgisini üzerinde tutmasını sağlıyor. Bunlara rağmen, bize göre Kurtulmuş ulaşılabilir ve düşünceli bir kişi; AKP’ye korku verecek şekilde politikada şöhretini destekleyen ve SP’nin seçim umutlarını arttıracak nitelikler bunlar.
Jeffrey

Önceki İçerikSuriye ‘İşi’ Türkiye'nin Üzerine Kaldı! / Banu AVAR
Sonraki İçerik‘Mr. Kurtulmuş, Saadet’in Cici Yüzü’! / Banu AVAR
2009’da Avrasya TV'de DÜNYA DÜZENİ adlı haber programını yaptı. 2004-2008 arasında TRT'de ‘SINIRLAR ARASINDA’ Haber Belgesel Programının yapımcısıydı. Londra City University televizyon bölümünde yüksek lisans yapan ve BBC TV Belgesel kurslarını bitiren Banu Avar BBC Türkçe bölümünde yapımcı ve sunucu olarak çalışmış, TRT’nin Londra muhabirliğini üstlenmiş; Günaydın, Vatan, Dünya, Politika gibi gazetelerde muhabir olarak çalışmış ve birçok dizi yazıya imza atmıştır. TRT 1 ve TRT 2’de yapımcılığını, yönetmenliğini ve sunuculuğunu üstlendiği "Mozaik" ve "Kaleideskop" programları yayınlanmıştır. "32. Gün" programının ilk yıllarında programın Londra muhabirliğini yapmış ve Kıbrıs, Demirkırat gibi belgesellerde yapımcı, araştırmacı olarak görev almıştır. BEN SEZAR (‘I, Ceasar’), KIRIM SAVAŞI (‘Crimean War’), BÜYÜK OYUN ‘The Great Game’ ve TRUVA ‘Troy’ gibi BBC ve Discovery Channel belgesellerinin künyesinde Türkiye prodüktörü olarak yer almıştır. 1999’da TV8’in belgesel bölümünü kurmuş, 2004’e kadar 30’dan fazla belgesele imza atmıştır. 2004 yılında -Attila İlhan ve Erol Manisalı ile birlikte- işine son verilmiştir. Denizciler, Bir Zamanlar Kıbrıs’da, Artık BİZ DE varız!, Devlerin Savaş Alanı Afganistan, Türkiye Sevdalıları gibi belgesellerden OHRİ, GÜZEL OHRİ Makedonca’ya çevrilmiş ve Makedon Ulusal TV Kanalında bir çok kez gösterime girmiştir; Rıza oğlu Haydar ALİYEV belgeseli ise Azerbaycan Devlet Kanalında defalarca yayınlanmıştır. 2004 yılında yapımına başladığı; Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu, Orta Asya, Çin, Hindistan, Güney Amerika ve Avrupa’dan dosyalarla 82 ülkeden konuların yer aldığı Sınırlar Arasında belgeseli 2008 mayıs ayında ABD, İsrail, Gürcistan, İsveç Büyükelçilerinin şikayetleri sonucu yayından kaldırıldı.. Bu gerekçe TRT üst yönetimi tarafından beyan edilmiştir! Avar daha sonra, 2009 Şubat - Haziran arasında AVRASYA TV (ART)'de "DÜNYA DÜZENİ" adlı haber programını yaptı. Banu Avar, 2004-2008 yılları arasında 40'dan fazla kurumdan çeşitli ödüller ve plaketler almıştır. 8 kitabı bulunmaktadır: Sınırlar Arasında (2006) Avrasyalı Olmak (2007) Hangi Avrupa (2007) ‘Böl ve Yut!’ (2008) Hangi Dünya Düzeni (2009) Kaçın Demokrasi Geliyor (2010) Gün O Gündür (2012) Zemberek (2016)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz