(Attilâ İLHAN’ın 87. doğum gününde, hatırası önünde saygıyla eğilerek…)
‘Uluslararası Camia’ denen çakal sürüsü, ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ tamlaması deşifre olup sevimsizleşince‘Araplara bahar’ fikrini ortaya attı..
Bu ‘bahar’ kanlı bir bahardı!
Operasyonun adı ‘BAHAR’, bahanesi ‘Demokrasi’, sonucu ‘İnsani Müdahale’ olacaktı..
Hedef ülkelerin milletleri katledilecek, katliamı çetenin beslediği teröristler yapacaktı..
Bu terör grupları ABD–NATO-CIA beslemesi büyük bir organizasyonun kollarıydı. Ve hepsi birbiriyle temastaydı!
1 Haziran’da Rick Rozoff, Rusya’nın Sesi Radyosu’na açıklıyor:
- ‘Bugün Suriye’ye yapılan , 13 yıl evvel Yugoslavya’ya yapıldı. Bugün, batı tarafından desteklenen Özgür Suriye Ordusu adlı terör grubu , Kosova Kurtuluş Ordusu diye ortaya çıkan terör çetesiyle yakından bağlantılıdır. Kendinden menkul ‘Muhalif lider’, Ammar Abdülhamit , ‘Suriyeli muhaliflerin’ lideri olarak Amerika’ya geldi. Siyasi temaslar yaptı. Hemen ardından Kosova’ya uçtu.. Kosova Kurtuluş ordusunun eski liderleri Haşim Taci ile görüştü… ’
Eski terör örgütü üyesi, Racak katliamının sorumlusu, Haşim Taci bugün Kosova’nın başbakanı ve Suriye ‘muhaliflerinin’ akıl hocası.
Taci’den ‘yol haritası’ alan Ammar, uzun yıllar Amerika’da yaşayıp, Brooking Enstitüsü gibi istihbarat bağlantılı düşünce kuruluşlarında eğitildikten sonra geçtiğimiz ay harekete geçti. Kosova modelini yerinde incelemek üzere yola çıktı. Associated Press muhabirine şu açıklamayı yaptı:
‘Kosova modelini inceliyorum ve bu modelin Suriye’ye uygun olduğunu düşünüyorum..’ ‘Kosova Kurtuluş Ordusu’nun farklı silahlı grupları biraraya getirmesinden’ çok etkilendiğini de sözlerine ilave etti.
Söz ettiği gruplar 1999’da Yugoslavya bombalanırken NATO ve ABD ile koordinasyon halindeydi.
Ammar Suriye için nasıl bir modelden sözediyordu?
Yıl 1999. Yer Kosova- Racak!
Sırp ordusu Kosova Kurtuluş Ordusu ile Racak’da çatışıyordu. Önceleri bir terör örgütü olarak ABD tarafından da listeye alınan, Kosova Kurtuluş Ordusu başında, bugün Kosova’nın başbakanlığına oturtulan Haşim Taci vardı. ABD Dışişleri Bakanı Madeline Albright ile bir NATO müdahalesi için kolları sıvadılar.. Tıpkı Suriye’de Humus’un operasyon merkezi seçilmesi gibi, Kosova’da da Racak’ı operasyon bölgesi yaptılar. Amaç bol kanlı bir ‘bahane ‘ yaratmaktı!
‘Uluslararası Camia’ ve medyaları ve ABD ve NATO koro halinde Yugoslavya hükümetine ‘KATİL, Kosova’dan çekil!’ diye bağırdılar. Yugoslavya hükümeti ve ordunun eli kolu bağlanırken Kosova Kurtuluş Ordusu adlı terör çetesi Batıdan aldığı para ve silah desteğiyle saldırılarını sürdürdü. Aynı bugün Suriye’de dün Libya’da olduğu gibi!
Kaddafi Bingazi’de Batının terör çetelerine karşı koyunca, kendi insanlarını katletmekle suçlanmış , uzun bir medya operasyonundan sonra, uçuşa kapalı bölge oluşturulmuş, ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 1973 nolu kararla havadan 10 bin defadan fazla bombalanmış ve bu ‘insani müdahale’ 70 bin sivilin hayatına mal olmuştur.
Sonunda Libya’ya ‘demokrasi’ gelmiştir! Bugün Libya’da Kaddafi adını ağzına alan ya da onun ailesi veya hükümetinden ya da ona ait herhangi birşeyden bahseden kişi ömür boyu hapis cezası almaktadır! Bu yasayı Trablus valisi Abdülhakim Belhac çıkartmıştır.
Kimdir Belhac?
Libya’nın sömürge valisi Belhac, uluslararası bir teröristtir! Aynı Haşim Taci ve Ammar Abdülhamit gibi…
İspanyol Başbakanı Aznar, Madrid tren bombalamasından Belhac ve İslami Cihad Örgütü’nü sorumlu tutmuş ve bunu kamuya açıklamıştı.
2001’de El Kaide ile birlikte Afganistan’daydı. El Kaide liderlerinden Molla Ömer’le çalıştı. Afganistan’dayken CIA ile temas kurdu ve Libya, kanlı bahara adım atarken İslami Cihad Örgütü’nün liderliğine oturdu. İslami Cihad Örgütü Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı’na bağlı çalışan bir örgüt olarak duyuldu .
Bingazi terör birliklerine kumanda etti.. Ve Libya bombardımanı sonrası Trablus’a askeri vali seçildi.. Aynı anda kanlı bahar yaşayacak ülkelerin terör çetelerine asker ve silah sağlıyor..
Şu anda Suriye’de katliam yapan Özgür Suriye Ordusu gücünü Abdülhakim Belhac kumandasındaki 18 bin kişilik NATO lejyonerlerinden alıyor!
Kanlı baharın mimarlarından Kissinger’a kulak verin!
- ‘ABD, anti demokratik hükümetlere karşı yapılan tüm halk ayaklanmalarını desteklemekle yükümlüdür!’
Dr. Christof Lehmann, The 4th Media sitesinde, Kissinger’a yazdığı açık mektupta soruyor:
- ‘Bahreyn, Katar, Kuveyt, Suudi Arabistan, Arap emirlikleri, Ürdün gibi ülkelerde halkın reform isteklerinin kanlı bir şekilde bastırılması da, NATO demokrasisinin nadide örneklerinden mi!’
Ve açık mektubunu şöyle sonlandırıyor:
- ‘Dr. Kissinger, kanlı darbelere imza atan, terör çeteleri ve teröristlerle işbirliği yapan ve diğer müttefiklere de bu yolları tavsiye eden senin ‘ gibi biri nasıl oluyor da ‘DEMOKRASİ’ ve ‘uluslararası hukuk’u ağzına alabiliyor! Uluslararası hukuk varsa, sen en tehlikeli cinsinden bir savaş suçlususun!’
Yüzbinlerce masum insanın kanına giren, canilerle işbirliği yapan, ulus devletleri yıkmak için her türlü dalaveraya giren bu kan içicilerin de ‘savaş suçlusu’ olarak yargılanacağı günler gelecektir! Örnekleri çok, geçmişe baksınlar!
Banu AVAR, 12 Haziran 2012
[email protected]