BUMERANG!

0
1677

NİCE saldırısından 1 gün önce Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Charles de Gaulle uçak gemisinin önderliğinde donanmaya ait bir deniz filosunun, IŞİD ile mücadele için sonbaharda Ortadoğu’ya gönderileceğini açıklamıştı..

Hollande, 13 Kasım 2015’te Paris’i kana bulayan terör saldırılarının hemen ardından ilk kez Charles de Gaulle savaş gemisini, 4 fırkateyn, bir denizaltı ve ikmal gemisi ile bölgeye göndermişti.

Paris saldırısından sonra Arapça ve Fransızca yayınlanan IŞİD beyanında, ‘Fransa ve aynı yolda olan diğerlerinin IŞİD’in hedefinde olduğu’, ‘Paris cadde ve sokaklarında haçlı seferinin bedelini ödeyecekleri’ yönünde ifadeler vardı.

(Let France and those who walk in its path know that they will remain on the top of the list of targets of the Islamic State, and that the smell of death will never leave their noses as long as they lead the convoy of the Crusader campaign, and dare to curse our Prophet, Allah’s peace and blessings be upon him, and are proud of fighting Islam in France and striking the Muslims in the land of the Caliphate with their planes, which did not help them at all in the streets of Paris and its rotten alleys.)

Fransa ağırlıklı olarak Irak’da ve Suriye’de Uluslararası Koalisyon ortağı olarak hava bombardımanlarına katılırken aynı zamanda Kilis’de Hatay’da istihbari elemanları ile terör örgütleri ile temasa geçiyor, eski nüfus alanı Suriye’de kendi çıkarlarına uygun aktörlerle temas sağlıyordu.. Tıpkı 3. Paylaşım savaşında kılıç sallayan diğerleri gibi..

Beşar Esad, Paris saldırılarının ertesi günü kendisini ziyaret eden Fransız heyetine şunları söylemişti: “Bölgede olup bitenlere karşı Batı’nın özellikle Fransa’nın yanlış politikaları, terörist gruplara verdikleri destekler, terörün yayılmasının başlıca sebebidir!”
http://sana.sy/en/?p=61231

Çok kafa karıştırıcı değil mi? Fransa terör dalgalarıyla sarsılıyor.. Aynı Fransa Suriye’de Irak’da bombaladığı IŞİD’e destekle suçlanıyor.. Suçlanan sadece Fransa değil.. Profesör Tim Andersen ‘Suriye’de Kirli Savaş’ adlı kitabında aşağıdaki şemayı veriyor:
Şema başlığı: IŞİD’i kim nasıl destekliyor:
Şemada IŞİD’e silah lojistik eğitim desteği verenler arasında Suudi Arabistan, Türkiye, Katar, İsrail, İngiltere ve Fransa var.. Son olarak Amerika’nın tüm ülkeleri koordine ettiği bilgisi yeralıyor. Tim Andersen, ABD’nin IŞİD’i ‘Kürt bölgelerinden’ uzak tuttuğunu, ama Suriye ordusu ile savaş için güçlendirdiğini detaylı belgelerle anlatıyor.

Birinci ve İkinci Dünya Paylaşım Savaşları’nı iyi incelemiş olanlar bunların ne anlama geldiğini hemen anlayacaklardır. Dünya bir kez daha ekonomik ve siyasal tükenişin içindeyken dünyaya hakim olma mücadelesi veren aktörler, her ne kadar ‘uluslararası koalisyonlar’ kursalar da aslında ‘av’ olarak gördükleri ülkelerde birbirleriyle gırtlaklaşmakta, doğal zenginlikler ve stratejik çıkarlar için herbiri kendi teröristlerini beslemekte, bazen bunları bombalamakta yenilerini oluşturmakta, denetimden kaçanlar olursa ayrı stratejiler oluşturmakta ve savaş ortamında an an değişen durumu kendi çıkarlarına kullanmaya çalışmaktadırlar.
Bu durum anlaşılmadan ne IŞİD ne Sırtlan devletlerin çelişkili adımları, ne de diğer terör örgütleri ve hedefleri anlaşılamaz.
IŞİD ‘medeniyetler çatışması’ formülüne göre şekillenmiş bir terör örgütüdür. İçinde bir çok din ve milletten satılık asker vardır.. Tıpkı PKK PYD geçmişte ASALA içinde olduğu gibi! En çarpıcı örneği IŞİD komutanlarından Ebu Ömer El Şişani (Çeçen demektir)idi. Asıl adı Tarkhan Tayumurazovich Batirashvili’ydi Ortodoks hristiyandı ve 2010’a kadar Gürcistan ordusunda görev yapmıştı.. 2008 Rus Gürcü çatışmasında savaşmış emekliye ayrılıp IŞİD Muhacirler taburu komutanı olmuş geçtiğimiz günlerde de öldüğü açıklanmıştır. Satılık askerler arasında birçok millet ve din mensubu vardır.. İngiliz , İsrailli, Fransız, Amerikalı ve Alman vatandaşları da IŞİD içindedir . Katolik, ortodoks, yahudi, protestan mensubiyette ‘İslam Devleti’ terör örgütünde paralı askerlik yapan meczuplar da vardır., IŞİD küresel devlerin oyun aracıdır! Bir bumerangdır. Destekçi ve yaratıcılarına da belasını saçacaktır.

ABD, Fransa, İngiltere, Almanya içinden geçtiğimiz 3. PAYLAŞIM SAVAŞINDA Suriye ,Ukrayna, Orta Asya ve Afrika üzerinde hakimiyet kavgası vermektedirler.

ABD içinde bulunduğu krizi atlatmak için son mermilerini harcarken, İngiltere, 2. Paylaşım Savaşı sonrası Amerika’ya kaptırdığı Krallığını geri alacağı günleri hayal etmektedir. Fransa ve Almanya Avrupa HRİSTİYAN BİRLİĞİ’nin kurucuları, dağılan Avrupa’nın güçlüleri olarak Rusya ile el sıkışarak ayakta kalma mücadelesi vereceklerdir..

Geçen yüzyıldagördüğümüz ve Bill Clinton’ın 10 yıl önce vurguladığı gibi “Bu yüzyılın da anahtarı Türkiye ve bölgede atacağı adımlarda saklıdır”

Anahtar, bir yüzyıl önceki gibi Türkiye’nin Suriye, İran, Irak, Rusya ile ittifak içinde olmasıdır. Yoksa büyük bir terör dalgası Türkiye’ bölgeyi ve dünyayı yakıp kavuracaktır.

Banu AVAR

16.07.2016

Önceki İçerikTÜRKİYE: TERÖR – TAMPON BÖLGESİ!
Sonraki İçerikİKİNCİ PERDE!
2009’da Avrasya TV'de DÜNYA DÜZENİ adlı haber programını yaptı. 2004-2008 arasında TRT'de ‘SINIRLAR ARASINDA’ Haber Belgesel Programının yapımcısıydı. Londra City University televizyon bölümünde yüksek lisans yapan ve BBC TV Belgesel kurslarını bitiren Banu Avar BBC Türkçe bölümünde yapımcı ve sunucu olarak çalışmış, TRT’nin Londra muhabirliğini üstlenmiş; Günaydın, Vatan, Dünya, Politika gibi gazetelerde muhabir olarak çalışmış ve birçok dizi yazıya imza atmıştır. TRT 1 ve TRT 2’de yapımcılığını, yönetmenliğini ve sunuculuğunu üstlendiği "Mozaik" ve "Kaleideskop" programları yayınlanmıştır. "32. Gün" programının ilk yıllarında programın Londra muhabirliğini yapmış ve Kıbrıs, Demirkırat gibi belgesellerde yapımcı, araştırmacı olarak görev almıştır. BEN SEZAR (‘I, Ceasar’), KIRIM SAVAŞI (‘Crimean War’), BÜYÜK OYUN ‘The Great Game’ ve TRUVA ‘Troy’ gibi BBC ve Discovery Channel belgesellerinin künyesinde Türkiye prodüktörü olarak yer almıştır. 1999’da TV8’in belgesel bölümünü kurmuş, 2004’e kadar 30’dan fazla belgesele imza atmıştır. 2004 yılında -Attila İlhan ve Erol Manisalı ile birlikte- işine son verilmiştir. Denizciler, Bir Zamanlar Kıbrıs’da, Artık BİZ DE varız!, Devlerin Savaş Alanı Afganistan, Türkiye Sevdalıları gibi belgesellerden OHRİ, GÜZEL OHRİ Makedonca’ya çevrilmiş ve Makedon Ulusal TV Kanalında bir çok kez gösterime girmiştir; Rıza oğlu Haydar ALİYEV belgeseli ise Azerbaycan Devlet Kanalında defalarca yayınlanmıştır. 2004 yılında yapımına başladığı; Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu, Orta Asya, Çin, Hindistan, Güney Amerika ve Avrupa’dan dosyalarla 82 ülkeden konuların yer aldığı Sınırlar Arasında belgeseli 2008 mayıs ayında ABD, İsrail, Gürcistan, İsveç Büyükelçilerinin şikayetleri sonucu yayından kaldırıldı.. Bu gerekçe TRT üst yönetimi tarafından beyan edilmiştir! Avar daha sonra, 2009 Şubat - Haziran arasında AVRASYA TV (ART)'de "DÜNYA DÜZENİ" adlı haber programını yaptı. Banu Avar, 2004-2008 yılları arasında 40'dan fazla kurumdan çeşitli ödüller ve plaketler almıştır. 8 kitabı bulunmaktadır: Sınırlar Arasında (2006) Avrasyalı Olmak (2007) Hangi Avrupa (2007) ‘Böl ve Yut!’ (2008) Hangi Dünya Düzeni (2009) Kaçın Demokrasi Geliyor (2010) Gün O Gündür (2012) Zemberek (2016)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz