Attila İlhan’ın 87. doğum gününde öğrettikleri önünde saygıyla eğilerek!
‘GÜN O GÜN OLMASIN?!’
‘Batı – isteyen emperyalizm anlayabilir- üçüncü ülkelere bulaştı mı, hemen oracıkta kendi İslamcılığı’nı, kendi Türkçülüğü’nü, kendi Komünistliği’ni örgütler. Bu yalnız Türkiye’de değil her yerde böyle olmuştur, halen de böyledir…. Ülkemiz de de bugün bile meraklısı isterse, kaşla göz arasında, Batı yandaşı Müslümanlığı, Batı yandaşı Türkçülüğü, batı yandaşı Sosyalistliği sayabilir.Aslında ‘sistem’in bir süredir ‘evrensel ideoloji’ konumuna taşımaya çalıştığı ‘küreselleşme’ budur ki, yerkürede emperyalizm’in mutlak hegemonyasını ifade ediyor.’
Attila İlhan, 2004’de yayınladığı BİR MİLLET UYANIYOR!… serisinin ilk kitabında TAKDİM bölümünü şu saptama ve belgelerle bitirmişti.
‘Batı ittifakı ve NATO üyeliğinden bu tarafa, ‘sistem’ ekonomiden kültüre, savunmadan eğitim ve öğretime, bütün ‘Ulusal’ kalelerimizi düşürmek peşindedir. Dil’ini ve din’inin açık açık, göstere göstere, dayatmaya başlamıştır.. geçen yüzyılın başındakine benzer bir dünya savaşı ‘mağlubu’ olmadığımız halde, aşağı yukarı aynı muameleye maruz kalmaktayız.. O ZAMAN HANGİ KESİMDEN OLURSAK OLALIM, O DÖNEMDEKİ BENZERLERİMİZİN, NE YAPTIĞINA BAKACAĞIZ;ÇÜNKÜ ONLAR, ‘MUZAFFER’ OLMUŞLARDIR…
1920’li yılların, Gazi ve Şehit Ankara’sında, Gazi mustafa Kemal Paşa, bir yanına Ziya Bey’i (Gökalp) almıştı, bir yanına Yusuf Akçura’yı; Mehmet Akif Bey hiç uzağında değildi; İstiklal marşı ona rica edilmişti. Börekçizade Rıfat Hoca Efendi’yle eylem birliği yapıyorlar, dahası Baku’da ittihatçıları etkisiz kılıp, TKP’yi örgütleyen Mustafa Suphi Bey- ki Galiyef ‘den ruhsatlıdır- Paşa’dan, Ankara’da mülaki olmayı rica ediyor ve ricası kabul ediliyor. Esasen o da, ‘sosyalist sol’da görünen Ethem Nejat Bey de, Şevket Süreyya Bey de, formasyonu itibariyle, ‘Türk Ocağı aydını’dırlar. Nazım Hikmet de Vala Nurettin’le Anadolu’ya iltihak etmiştir…’
Ruhun ŞAD OLSUN Attila ağabey!