“Arap Baharı’nın devrimcileri”, BP, TOTAL ve SHELL’di!
Bir yıl önce Şubat sonlarında yazmıştım:
“‘Bu bir devrim dalgası!’ diyen arkadaşlar, nerede, bu devrimlerin liderleri? Nerede, örgütlenmiş işçi köylü kitleler? Nerede, ‘Tam bağımsızlık’ sloganı? Nerede, ufkun ötesini görenler? Nerede, kanlı diktatörlerin iplerini tutan ABD ve İngiliz emperyalizmine lanet okuyanlar?
Mısır zonkladı, kanadı, günlerce Tahrir meydanında yattı Mısırlı. Şimdi evinde. Yine aç, yine 30 dolar maaşı. Tabii alabilirse. İktidar koltuğunda Mübarek yok artık. Kaddafi’nin saray/çadırı da geçmişte kaldı. Tunus’da Zeynel Bin Abidin’in koltuğu ABD damgalı generallerin altında!”
Bunları yazdığımızda bazı ‘çokbilmişler’ kıyameti kopardı! Mısır’da halk bilinçlenmiş sokaklara çıkmıştı. Ve biz , ‘ABD’yi yüceltenler’(!) halk devrimini yok sayıyordu. O günden bugüne ‘halk devrimi’ diye nitelenen olaylar iç savaşa kadar uzandı.
‘Halk devrimi’ yakıştırmasını yapanlar, acaba, halkı Mısır’da sokağa dökenlerin, Amerikan Milli Demokrasi Fonu (National Endowment for Democracy) ödülünü Obama elinden aldığını gördüler mi?
Fotoğraflar açıkça söylüyor: Tunus’ta da Tahrir meydanında da görevlerini iyi yapan ‘sivil örümcekler’ 2011 Demokrasi Fonu ödüllerine kavuştular! Beyaz Saray’da sırtları sıvazlandı, birkaç yıldır sürdürdükleri başarılı ‘operasyonlarından’ dolayı hediyelere garkoldular… ‘Halk Devrimleri’, ruhunu küresel bankerlere satmış adamlar tarafından örgütlenmişti, küresel şirketlerin gölgesinde fonlanmış, yönetilmiş, kanla sonuçlanmış, ve ödüllendirilmişti!
Şimdi sırada yeni ülkeler vardı.. Ama paylaşım savaşının tarafları birbirlerinin paylarına atladıklarından ve koltuğa yeni oturanlar aralarında gırtlaklaştıklarından problemler de çıkmıyor değildi…
Mısır’da ABD tarafından koltuğa oturtulan askeri hükümetin, fonlanan ‘demokrasi’gruplarının bürolarını basması, güç kavgasının bariz anlatımıydı..
Türkiye’de MİT mensuplarını ifadeye çağıran özel mahkemelerin savcıları hakkında inceleme başlatılması gibi…. Güç odakları çarpışıyordu..
Amerikalı general Martin Dempsey, bu olaydan sonra derhal iktidardaki Mısır’lı generallerle görüşmüş ve kulaklarını çekmişti.. Amerikan sivil örümcekleriyle uğraşırlarsa, Amerikan yardımı kesilirdi!
Associated Press haberine göre, 2008’den beri, sadece Mısır’da değil, Kuzey Kore’den Rusya’ya, Belarus’dan Libya’ya, Tayland’dan Tunus’a ‘sivil ve askeri örümcekler’ , ülkelerinde rejimi değiştirmek için, küresel odaklardan, para, silah, eğitim alıyorlardı.
İşin içinde hükümet kadar Demokrasi Fonu (NED), Cumhuriyet Enstitüsü (IRI), Özgürlük Evi (Freedom House) da vardı.
Ve Nisan 2011’de New York Times’da yayınlanan ‘Arap ayaklanmalarını ABD’li gruplar filizlendirdi!’ (U.S. groups helped Nurture Arab uprisings) başlıklı yazı açıkça belgelemişti:
‘Mısır’daki 6 Nisan gençlik hareketi de, Bahreyn’deki İnsan hakları merkezi de, Yemen’deki gençlik lideri Ensar Kadhi de, Cumhuriyet Enstitüsü (IRI), Demokrasi Enstitüsü (NDI) ve Freedom House’dan eğitim ve finans desteği almışlardır…Bu örgütler Amerikan Kongresi tarafından oluşturulmuş ve gelişmekte olan ülkelerde ‘demokrasi’ fikrinin aşılanması için kullanılmaktadır.. Bu oluşumlara finansal destek veren Demokrasi Fonu (NED) her yıl Kongre’den yaklaşık 100 milyon dolar alır.’
Yugoslavya’yı paramparça eden OTPOR ve CANVAS gibi ABD örtülü operasyon örgütleri dünyanın her yerinde eğitim programları düzenlemiş, binlerce genci eğitmişlerdir. Tunus’dan, Mısır’dan, Suriye ve Lübnan’dan ‘aktivistler’ rejim değiştirme konusunda eğitimli olarak ülkelerine dönmüşler ‘işe’ başlamışlardır.
O nedenle bugün Libya ve Tunus, BP, SHELL, TOTAL tarafından yönetilmektedir. Aynı güçler, yine aralarında boğazlaşarak şimdi de Suriye’nin varlıklarına ve rejimine gözdikmiş, çalışmalarını sürdürmektedir.