#28 – Gara Barzanistan ile Sincar arasındadır!

0
705

Gara bölgesinde 6 yıldır rehin tutulan 13 vatandaşımız şehit edildi. Tam da Amerika’nın Irak’tan Suriye kuzeyine yani Barzanistan’dan Sincar’a bir koridoru kalıcılaştırma çabası varken. O zaman acaba bu başımıza gelen dost ve müttefik ülkeden bir mesaj mı?

Çünkü Amerikan heyetinin, Bret McGurk’ün ve sahada çalışan diğer memurların yol haritası belli. Saygı Öztürk dünkü yazısında dile getirmiş: Barzani çatısı altındaki 6-7 bin ENKS Peşmergesinin, Irak’tan Suriye kuzeyine gönderilmesi ve Suriye’de tüm Kürt oluşumların tek çatı altında birleşmesi ve özerk yapının ilanı hedefleniyor. Hatta çok ilginç bir başka laf da var; Suriye’deki Bu Kürt oluşumuna ‘Arap gücü’ adı altında IŞID elemanları da katılacakmış. Malum onlar da Amerika’nın sahadaki memurları, iş bitiricileri. PKK, IŞID, Barzani vs. sonuçta hepsinin sadakat göstereceği yer Washington’dur. Bilmeyenlere duyurulur!

Bölümün Tam Metni

Dün korkunç bir haberle sarsıldık. PKK asker, polis ve sivil 13 vatandaşımızı korkunç bir şekilde katlettiği haberi basına düştü. Tuhaf olan katledilen 13 vatandaşımızın 6 yıl önce PKK tarafından rehin alınmış olmasıydı yani 6 yıldır terör örgütü tarafından rehin tutulmuşlardı ve dün Gara bölgesinde bir mağarada başlarından vurulmuş olarak bulunmuşlardı!

Bu yürek yakıcı haberle birlikte insan yakıcı sorular batağına saplanıyor. Erdoğan, bugün rehineleri kurtarmak için çok uğraştık ama olmadı, dedi.

Konuştuğumuz askeri uzmanlar bu operasyonun bir şekilde terör örgütüne sızdırıldığı görüşünde… İçerdeki bağlantılı birilerinin operasyon bilgilerini iletme ihtimalinden söz ediyorlar.

Acı haberi sorgulayanlar, “Rehinelerin nerede olduğunu tam olarak teyit etmeden mi harekât başlatıldı?” sorusunu soruyorlar.

İkinci soru: Eğer Gara bölgesine harekâttan amaç beyan edildiği gibi PKK’nın lojistik hatlarını kesmek, Sincar ile Kandil arasındaki yolu kesmek ise bu arama kurtarma harekâtı ile uyuşmuyor. Çünkü Hava Kuvvetlerinin müdahalesinin çıkaracağı gürültünün mağaradaki teröristleri uyaracağı hesaba katılmamış mıdır?

Ayrıca başka sorular da var. “Gara’da PKK tarafından infaz edilen şehitlerimiz ile ilgili açıklamayı neden Malatya Valisi yaptı?” sorusu ortada…

Belki bunlara bir yanıt verilir, bilemiyoruz!

Bu arada; ABD Dışişleri Bakanlığı, Gara bölgesinde 13 Türk vatandaşının şehit edilmesine ilişkin son derece küstah bir açıklama yaptı.

Dedi ki: “Türk vatandaşlarının terör örgütü PKK’nın elinde öldüğü haberleri doğruysa bu eylemi kınıyoruz.”

Son günlerde Amerika’nın sahada YPG ile Barzani’nin adamlarını bir araya getirme çabaları meyve verdi. Suriye’de Barzani yanlısı gruplar, Suriye PKK’sı ile masaya oturdu. Yani; PKK ile hiç olmadığı kadar senkronize ve kuzu sarması… Yüzdük yüzdük sona yaklaştık havasındalar. Üstelik son günlerde Türkiye’ye yönelik söylemleri de haddini aşmış durumda!
Hatırlayalım; Dışişleri Bakanı Antony Blinken Türkiye’yi Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore ile birlikte “Acil Müdahale Gerektiren Ülkeler Listesi ”ne aldıklarını söylüyor. Acil müdahale gerektiren ülkeyiz yani, anlıyorsunuz değil mi?

Blinken, bir şey daha söylüyor: “Türkiye zor bir müttefik ve ‘transatlantik ittifakına’ göre hizalandırılması gerekli!”

Bu açıklamaların hepsi 15 gün içinde yapıldı.

Blinken: “Biden, uluslararası hukuku ihlal eden Türkiye’den hesap soracak” şeklinde bir cümle de kurdu…

Bu arada PKK ve hamilerinin lobi faaliyetleri tavan yaptı.

54 Amerikalı Senatör, işleri yok Biden’a mektup yazmışmış, Biden’ı Türk hükümetine insan hakları sicilini iyileştirmesi konusunda baskı uygulamaya çağırmış…

İşte Amerika’da lobicilerin uğraştıkları konular bunlardır. Birileri son dönem bunu organize etmiş demek ki!

Bazı mecralarda konuşan emekli diplomat ya da akademisyenler de bu mektupları, tehditleri pek ciddiye alıyor ve içler acısı açıklamalar yapıyorlar. Mesela biri geçen gün ağlaşıyordu. Eski bir büyükelçi, “Türkiye onların isteklerini biraz olsun yerine getirirse insan hakları gelişse, reformlar yapılsa o zaman biz de diplomatlar olarak Amerika’da daha başı dik dolaşırız” gibi bir şeyler söyledi.

İnsan büyükelçi olur da bu kadar mı dünya, Amerika, Türkiye ekseninde ne olup ne olmadığını, ilişkiler ağının nereye evirildiğini bu kadar mı az anlar? İnsan şaşıp kalıyor gerçekten!

Hala Amerika’nın derdinin ülkelere, Türkiye’ye demokrasi, insan hakları, özgürlükler getirmek olduğunu sanan eblehler var demek ki!

Neyse acı derslerle  bir gün anlarlar ya da anlamadan göçüp giderler.

Gelelim son dönemde Suriye’de olan bitene… Amerika müttefiki PKK ile tam gaz özerk bir Suriye Kürdistan’ı üzerinde çalışıyor.

Birbiriyle kanlı bıçaklı olan Suriye’deki Barzani taraflısı ENKS ile PKK masaya oturdu demiştim. Arabulucu tabii ki Amerika! Bu durumda acaba verdiğimiz şehitlerde Amerikan parmağı ne ölçüde var? ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir heyet şu an Barzani Kürtleriyle Suriye PKK’sı arasında zamk olmaya çalışıyor. Washington pazarlıkları yönetiyor. ‘Türkiye’yi acil müdahale gerektiren ülke’ ilan ediyor. Mart’ta ‘Halk Bankası’ jürisi toplanıyor!
Yunanistan, Ege adalarındaki topların ucunu bize çeviriyor. Boğaz’dan geçip Karadeniz’de tatbikata giden Amerikan firkateyni ‘Bizi kimse durduramaz!’ tweeti atıyor.

İşte böyle bir zamanda Gara bölgesinde 6 yıldır rehin tutulan 13 vatandaşımız şehit edildi. Tam da Amerika’nın Irak’tan Suriye kuzeyine yani BARZANİSTAN’DAN Sincar’a bir koridoru kalıcılaştırma çabası varken… O zaman acaba bu başımıza gelen dost ve müttefik ülkeden bir mesaj mı?

Çünkü Amerikan heyetinin Bret McGurk’ün ve sahada çalışan diğer memurların yol haritası belli… Saygı Öztürk dünkü yazısında dile getirmiş: Barzani çatısı altındaki 6-7 bin ENKS Peşmergesinin, Irak’tan Suriye kuzeyine gönderilmesi ve Suriye’de tüm Kürt oluşumların tek çatı altında birleşmesi ve özerk yapının ilanını hedefliyor.

Konuşulanlar bunlar!

Hatta çok ilginç bir başka laf da var. Suriye’deki bu Kürt oluşumuna Arap gücü adı altında IŞID elemanları da katılacakmış… Ee normal (!) onlar da Amerika’nın sahadaki memurları, iş bitiricileri… PKK, IŞID, Barzani sonuçta hepsinin sadakat göstereceği yer Washington’dur.

Bilmeyenlere duyurulur!

Banu AVAR
16.02.2021

 

Önceki İçerik#27 – Yeni Bir Anayasa Yapılamaz
Sonraki İçerik#29 – Eşref Bitlis Komutan ve Çekiç Güç
2009’da Avrasya TV'de DÜNYA DÜZENİ adlı haber programını yaptı. 2004-2008 arasında TRT'de ‘SINIRLAR ARASINDA’ Haber Belgesel Programının yapımcısıydı. Londra City University televizyon bölümünde yüksek lisans yapan ve BBC TV Belgesel kurslarını bitiren Banu Avar BBC Türkçe bölümünde yapımcı ve sunucu olarak çalışmış, TRT’nin Londra muhabirliğini üstlenmiş; Günaydın, Vatan, Dünya, Politika gibi gazetelerde muhabir olarak çalışmış ve birçok dizi yazıya imza atmıştır. TRT 1 ve TRT 2’de yapımcılığını, yönetmenliğini ve sunuculuğunu üstlendiği "Mozaik" ve "Kaleideskop" programları yayınlanmıştır. "32. Gün" programının ilk yıllarında programın Londra muhabirliğini yapmış ve Kıbrıs, Demirkırat gibi belgesellerde yapımcı, araştırmacı olarak görev almıştır. BEN SEZAR (‘I, Ceasar’), KIRIM SAVAŞI (‘Crimean War’), BÜYÜK OYUN ‘The Great Game’ ve TRUVA ‘Troy’ gibi BBC ve Discovery Channel belgesellerinin künyesinde Türkiye prodüktörü olarak yer almıştır. 1999’da TV8’in belgesel bölümünü kurmuş, 2004’e kadar 30’dan fazla belgesele imza atmıştır. 2004 yılında -Attila İlhan ve Erol Manisalı ile birlikte- işine son verilmiştir. Denizciler, Bir Zamanlar Kıbrıs’da, Artık BİZ DE varız!, Devlerin Savaş Alanı Afganistan, Türkiye Sevdalıları gibi belgesellerden OHRİ, GÜZEL OHRİ Makedonca’ya çevrilmiş ve Makedon Ulusal TV Kanalında bir çok kez gösterime girmiştir; Rıza oğlu Haydar ALİYEV belgeseli ise Azerbaycan Devlet Kanalında defalarca yayınlanmıştır. 2004 yılında yapımına başladığı; Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu, Orta Asya, Çin, Hindistan, Güney Amerika ve Avrupa’dan dosyalarla 82 ülkeden konuların yer aldığı Sınırlar Arasında belgeseli 2008 mayıs ayında ABD, İsrail, Gürcistan, İsveç Büyükelçilerinin şikayetleri sonucu yayından kaldırıldı.. Bu gerekçe TRT üst yönetimi tarafından beyan edilmiştir! Avar daha sonra, 2009 Şubat - Haziran arasında AVRASYA TV (ART)'de "DÜNYA DÜZENİ" adlı haber programını yaptı. Banu Avar, 2004-2008 yılları arasında 40'dan fazla kurumdan çeşitli ödüller ve plaketler almıştır. 8 kitabı bulunmaktadır: Sınırlar Arasında (2006) Avrasyalı Olmak (2007) Hangi Avrupa (2007) ‘Böl ve Yut!’ (2008) Hangi Dünya Düzeni (2009) Kaçın Demokrasi Geliyor (2010) Gün O Gündür (2012) Zemberek (2016)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz