Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı biz ondan öğrendik.
İşin aslı bu…
“Hangi Atatürk”ü okuduk okumakla kalmadık onunla yazdıklarını konuşma fırsatı bulan şanslı insanlardandık. Atatürkçü geçinen politika esnafına yerin dibin sokardı.
Mustafa Kemal Paşa’nın ‘istiklâl’den ne anladığını bilmek en önemli görevdir derdi. Ve hatırlatırdı: Gazi paşa “Tam istiklâl denildiği zaman, siyasi iktisadi, hukuki, askeri ve kültürel bağımsızlığı” anlıyordu. “Biri eksik olursa” demişti millet ve memleketin bağımsızlığı yok demektir!
Attila ağabeyin en çok altını çizdiği konu buydu… İstiklali tam olmak bireysel ve toplumsal OLARAK bağımsızlık olmak bunun için çalışmak ve onu cansiperane korumak!
Dediği buydu!
‘Atatürkçü’ geçinen politika esnafı bunları bilmez derdi. Atatürkçüyüm diye ortada dolaşanların çoğu bağımsızlığımızın yok edilmesinde görev alanlardı derdi.
Ordumuzun, donanmamızın, hava kuvvetlerimizin donatılmasını kim yabancılara vermişti?
Ekonomimizi kimlerin elindeydi?
Dışarıdan borç para dilenenler nasıl kendilerini Atatürkçü ilan ederdi! Eğer Atatürkçülerse onun en temel düşüncesinden nasıl habersizlerdi!
Attila ağabey şöyle derdi: “Atatürkçüyüm” diye bangır bangır bağıranlar, topraklarımızda yabancılara üs verenlere; ikili anlaşmalar yaparak bağımsızlığımızı parçalara bölenlere, milli ordumuzu ve ekonomimizi yabancıların iradesine bağlayanlara dur diyebiliyor mu?”
Hangisi gerçek anlamda bir Kuva-yı Milliye ve Müdafaa-i Hukuk Mustafa Kemalciliğine döneceğini söyleyebiliyor?
Ah Attila ağabeyim, sen sadece Gazi Paşa’yı anlatmakla kalmadın nasıl düşünmemiz gerektiğini, akıl yürütme yollarını bize gösterdin.
Ruhun şad olsun, hep bizimlesin!
Banu AVAR, 10 Ekim 2023