#47 – Üç Atatürkçülük ve 23 Nisan Haftası

0
855

23 nisan haftasına Attila İlhan’ı anarak başlamak istiyorum…

Tam 31 yıl önce, 1990’da yazdığı “Üç Atatürkçülük” başlıklı bir makalesi vardır. Bu makalede son derece önemli tespitler art ardadır. Bu yayınımızda çok önemsediğim bu makaleyi sizlere sunmak istiyorum. Atatürk’ün ‘İlke ve İnkılâpları’nın bir özeti, isterseniz dinleyiniz.

Bölüm Tam Metni

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftasına Attila İlhan’ı anarak başlamak istiyorum… Tam 31 yıl önce, 1990’da yazdığı “Üç Atatürkçülük” başlıklı bir makalesi vardır. Bu makalede son derece önemli tespitler art ardadır. Bu yayınımızda, çok önemsediğim bu makaleyi sizlere sunmak istiyorum. Atatürk’ün ‘İlke ve İnkılâpları’nın bir özeti…

Şöyle diyor:

“1920’lerde ‘Atatürkçülük’ yoktur, ‘Anadolu Hareketi’ vardır: Bu hareketin ideolojisi Müdafaa-i Hukuk Doktrinidir. Bu hareketin savunması ‘Kuvâ-yi Milliye’dir. Anadolu Hareketi ulusal demokrat bir devrim hareketidir.
Antiemperyalist mücadele ‘bütün mazlum milletlerin, bütün şarkın’ mücadelesidir. Lozan’da Yunanistan’la değil, batıyla; İngiltere’yle Fransa’yla Amerika’yla çatışmışızdır. İlkemiz Tam Bağımsızlıktır! Bu öncelikle altyapıda bağımsızlık anlamına gelir. Yani; önce milli ekonomi yolu açılacaktır!”

Attila ağabey, ‘Anadolu İhtilali’ için şöyle diyor: “Demokratik hatta katılımcı demokratik bir harekettir. İstense gayet rahat kurtuluşçu bir askeri cunta kurulabilecekken, kurulmamıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisine halk temsilcilerinin ateşli tartışmalar yaptığı kongrelerden geçilerek ulaşılmıştır. Ve sivil bir harekettir… Burası çok önemli: Kuvâ-yi Milliye, halkın milis gücü, İradeyi Milliye’ye tabi kılınmıştır. Düzenli ordu ise Meclis’in ordusudur. Öncelik sivil yönetimdedir. Hükümet halkın hükümetidir.”

Bu birinci dönemdir.

1930’larda durum değişecektir. Çünkü diyor Attila İlhan: “Avrupa’da totaliter rejimler vardır ve bu Türkiye’ye de yansımıştır. İkinci neden, merkeziyetçi bürokrasinin yönetime ağırlığını koymasıdır ve üçüncü neden, 2.Dünya Savaşı ihtimali güvenlik kaygılarını öne geçirmiştir. Bu da yönetime askerlerin ağırlığını koymasını getirmiştir.”

1940’larda Türkiye Büyük Millet Meclisi artık dekoratiftir. Tek millet, tek parti, tek şef dönemi başlar.

‘Çağdaşlaşmak’ artık ‘Batılılaşmak’ olarak anlaşılmaktadır!

Yunan, Latin tabanlı ‘Batı Kültürü’ yaygınlaştırılmıştır.

İnönü döneminde Türkiye’deki model şöyledir: Ekonomik altyapıda ‘Ulusal’, kültürel üstyapıda ‘Batıcı’ olmak. İşte Türkiye bu çelişkili durum nedeniyle yalpalar durur. Bu İnönü Atatürkçülüğüdür!

Türkiye artık Batılı ülkelerin müttefikidir. ‘Sistem’in parçasıdır!

2. Dünya Savaşı ertesi başka bir dönem başlar ve Atatürkçülük adı verilen ideolojinin Atatürk İlke ve İnkılâplarıyla artık ilgisi yoktur.

Bu ‘Soğuk Savaş Atatürkçülüğü’ diyebileceğimiz bir dönemdir. Küçük Amerika olmak hayali güdülen yıllardır. Altyapı yabancı sermayeye sonuna kadar açık, üstyapı bir o kadar ‘milliyetçi ve muhafazakâr’ , tam bağımsızlık artık gündemde de değil! Yüzyılımız bağımsızlık değil bağımlılıklar yılıymış falan!

Şöyle bitiriyor Attila ilhan:

“Son iki model de 1920’lerin antiemperyalist devrimciliğini değil, 1940’ların faşizmine heveslidir. Tanzimatçıdırlar! Kimse ‘Milli Mücadele Dönemi’ni hatırlamaz ve hatırlatmaz!
Yani özetle, iktidarıyla muhalefetiyle gerçek Atatürkçülüğü yok sayanların oluşturduğu ‘Filipin Demokrasi’ modelinde yaşayıp gitmekteyiz.”

Attila ağabey, bu makaleyi 31 yıl önce 1990 Martı’nda yazmış…

O günden bu yana işler daha da beterleşti. Ne yazık ki 1940’lardan beri ‘Sistem’e yapıştırılmış sürüklenen bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız. İçimiz dışımıza ‘Batı’ damgasını vurmuş, ekonomik, sosyal, siyasal olarak kuşatılmışız.

Güvenliğimize de NATO belası sızmış durumda…

Genetik hafızamızda 1920’ler yaşıyor. İşte ona güveniyoruz! ‘23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ haftamız kutlu olsun.

Banu AVAR
19 Nisan 2021

 

Önceki İçerik#46 – Ukrayna: Rusya’nın Eteğinde Amerika’ya Piyon Olmak!
Sonraki İçerik#48 – 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mız Kutlu Olsun!
2009’da Avrasya TV'de DÜNYA DÜZENİ adlı haber programını yaptı. 2004-2008 arasında TRT'de ‘SINIRLAR ARASINDA’ Haber Belgesel Programının yapımcısıydı. Londra City University televizyon bölümünde yüksek lisans yapan ve BBC TV Belgesel kurslarını bitiren Banu Avar BBC Türkçe bölümünde yapımcı ve sunucu olarak çalışmış, TRT’nin Londra muhabirliğini üstlenmiş; Günaydın, Vatan, Dünya, Politika gibi gazetelerde muhabir olarak çalışmış ve birçok dizi yazıya imza atmıştır. TRT 1 ve TRT 2’de yapımcılığını, yönetmenliğini ve sunuculuğunu üstlendiği "Mozaik" ve "Kaleideskop" programları yayınlanmıştır. "32. Gün" programının ilk yıllarında programın Londra muhabirliğini yapmış ve Kıbrıs, Demirkırat gibi belgesellerde yapımcı, araştırmacı olarak görev almıştır. BEN SEZAR (‘I, Ceasar’), KIRIM SAVAŞI (‘Crimean War’), BÜYÜK OYUN ‘The Great Game’ ve TRUVA ‘Troy’ gibi BBC ve Discovery Channel belgesellerinin künyesinde Türkiye prodüktörü olarak yer almıştır. 1999’da TV8’in belgesel bölümünü kurmuş, 2004’e kadar 30’dan fazla belgesele imza atmıştır. 2004 yılında -Attila İlhan ve Erol Manisalı ile birlikte- işine son verilmiştir. Denizciler, Bir Zamanlar Kıbrıs’da, Artık BİZ DE varız!, Devlerin Savaş Alanı Afganistan, Türkiye Sevdalıları gibi belgesellerden OHRİ, GÜZEL OHRİ Makedonca’ya çevrilmiş ve Makedon Ulusal TV Kanalında bir çok kez gösterime girmiştir; Rıza oğlu Haydar ALİYEV belgeseli ise Azerbaycan Devlet Kanalında defalarca yayınlanmıştır. 2004 yılında yapımına başladığı; Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu, Orta Asya, Çin, Hindistan, Güney Amerika ve Avrupa’dan dosyalarla 82 ülkeden konuların yer aldığı Sınırlar Arasında belgeseli 2008 mayıs ayında ABD, İsrail, Gürcistan, İsveç Büyükelçilerinin şikayetleri sonucu yayından kaldırıldı.. Bu gerekçe TRT üst yönetimi tarafından beyan edilmiştir! Avar daha sonra, 2009 Şubat - Haziran arasında AVRASYA TV (ART)'de "DÜNYA DÜZENİ" adlı haber programını yaptı. Banu Avar, 2004-2008 yılları arasında 40'dan fazla kurumdan çeşitli ödüller ve plaketler almıştır. 8 kitabı bulunmaktadır: Sınırlar Arasında (2006) Avrasyalı Olmak (2007) Hangi Avrupa (2007) ‘Böl ve Yut!’ (2008) Hangi Dünya Düzeni (2009) Kaçın Demokrasi Geliyor (2010) Gün O Gündür (2012) Zemberek (2016)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz