15 Haziran Attila İlhan’ın doğum günü. Onu 2005’te bence vakitsiz kaybettik. Fikirleri, romanları ve şiirleriyle yaşıyor ve benim gibi onu çok seven ve sayanlar fikirlerini okumaya, tartışmaya ve yaymaya devam ediyor. Doğum günü yaklaşırken ben de onun yazılarından örnekler sunmaya devam edeceğim.
Attila İlhan, Mustafa Kemal Atatürk’ü belki de en iyi anlamış ve anlatmış fikir ve sanat adamlarından biriydi. Atatürk’ün Batı’ya bakışını ve emperyalizmin hedeflerini ortaya koyuşunu defalarca özetlemiştir. Gerçi bu konuda kulağı tıkalı olanlara ulaşabilmiş midir kuşkulu ama defalarca belgelerle bu konunun üzerinde durmuştur.
Bir yazısında ‘Atatürk, Emperyalizmin her şeyden önce altyapıya yani ekonomik bağımsızlığa musallat olduğunu saptamıştır’ diyor ve devam ediyor: “Bu yüzden Türkiye Cumhuriyetinin kalkınmasını kamu sektörü öncülüğünde bağımsız bir sanayileşmeye bağlamıştır.”
Atatürk’ün İzmir İktisat Kongresindeki sözlerine dikkat çekiyor: “Efendiler bu kadar kesin bir zaferden sonra bile bizi barışa kavuşmaktan engelleyen nedenler; doğrudan doğruya ekonomik nedenlerdir, ekonomik düşüncelerdir. Çünkü bu ulus ekonomik egemenliğini sağlarsa öylesine güçlü bir temel üzerine yerleşmiş ve gelişmeye başlamış olacak ki artık onu yerinden oynatmak mümkün olamayacaktır. İşte düşmanlarımızın rıza gösteremedikleri budur!”
Attila ağabey, demokratik bir devrimden doğan Türkiye Cumhuriyetini ve önderini anlattığı “Hangi Atatürk” kitabında Atatürk’ün bağımsızlığı ve özgürlük idealini şöyle anlatıyor:
“Atatürk, yeni devleti demiryollarından başlayıp denizyollarına, madenlerin işletmesinden ilk sanayi girişimlerine kadar her alanda bir kamu iktisadi teşebbüsleri şebekesine yöneltmişti.”
KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ ŞEBEKESİ…
İnsan bu tanımı duyarken bile ürperiyor bir de gerçekleştirilmesini, buna tanık olanları, benim ailem gibi devlet demiryollarında, deniz yollarında çalışma gururu yaşayanları düşünün!
Bu girişimler özgürlük ve bağımsızlığın teminatıydı.
Tarih 1 Kasım 1933 Meclis açış konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk ‘Memleketin temel sanayisinin kurulması bitmedikçe yürek istirahatı duymamıza imkân yoktur’ diyor.
Attila İlhan, Atatürk’ün Fransız gazeteci Maurice Pernot’ya 1923’te verdiği demeci hatırlatıyor. Fransız gazeteci Mustafa Kemal’e yabancı düşmanlığı konusunu açıyor. Gazi Paşa da adama gereken cevabı şöyle veriyor:
“Eğer ecnebi düşmanlığından, o kadar pahalı elde edilen bir bağımsızlığa gölge düşürebilecek her şeyden nefret etmek anlamı çıkarılırsa evet, bizim ecnebi düşmanı olduğumuz söylenebilir… Evvelce Türkiye’deki ecnebi girişimleri ve amaçlarının içimizde uyandırdığı kaygılar tümüyle ortadan kalkmış değildir. Eğer ihtiyatlı hareket ediyorsak, aşırı derecede kuşkulu davranıyorsak, bize çok pahalıya mal olan özgürlüğümüzü kaybetme korkumuzdandır.”
Ne yazık ki özgürlük ve bağımsızlığımızı kaybetme korkumuzu bile elimizden alma girişimleri toplumun belli kesiminde başarılı oldu. Özellikle de komprador aydın kesiminde…
O da ne demek mi?
Konuya bir sonraki bölümde Attila ağabeyin sözleriyle devam edeceğiz.
Banu AVAR
04 Haziran 2023